İslam`da bir kişi  kutsal kitaplara inanmadığı sürece, gerçek bir Müslüman olamaz. Müslümanlar, Tevrat ve İncil`in orjinal metinlerinin Allah`tan geldiğine, fakat onların artık geçerliliklerinin olmadığına, başka bir deyişle, Kur`an`da belirtilen kısımlar hariç, İncil ve Tevrat’ın asıllarıyla ilgisi kalmadığına inanırlar. İslami inanışa göre İsa ne Allah`tır, ne Allah`ın oğludur.

Kur`an, Hz. Meryem`in Hz. İsa`ya Allah`ın bir mucizesi olarak, bakireyken hamile kaldığını tasdik eder. Kur`an`a göre Hz. İsa`nın mucizelerle dolu bir hayatı olmuş ve asla çarmıha gerilerek öldürülmemiştir…Hz Meryem`in annesi Hanne yaşlanıp, çocuk doğurmaktan aciz olunca, bir ağacın gölgesinde oturur ve bir kuşun yavrusunun ağzına yiyecek verdiğini görüp mahzunlaşır. Rabbine kendisine de bir oğlan çocuğu vermesi için dua eder ve bu oğlan çocuğunu Beyt`ül Makdis`e adayacağını vaadeder.

Kocası İmran, bunu duyunca, Hanne`yi azarlar ve ”Niye böyle bir şey yaptın, ya kız olursa? Kızlar bu hizmete elverişli bulunmadığına göre şu yaptığın şeyi gördün mü?” der. Ikisi de üzüntüye düşerler. Ama olan olmuştur bir kere. O zamanlar mescit hizmetine erkek çocugundan başkası adanmaz, çünkü kızların hayız görmeleri ve rahatsızlıkları sebebiyle bu işe elverişli olmadıkları düşünülürdü.

Hanne bebeğine hamile kalınca İmran öldü. Bebek doğunca adını Meryem koydular ve Hanne bebeğini sarıp sarmalayıp, Mabed’e götürdü. Zekeriyya As. bebeğin bakımını, teyzesinin kocası olması dolayısıyla üstlendi. Meryem büyüyene kadar ona sütanne tuttu. Ergenlik çağına basınca ona Mabed’de bir oda yaptırdı. Yanına Zekeriyya As.`dan başkası çıkmazdı. Zekeriyya As. ne zaman yanına varsa, Hz Meryem` in odasında kışın yaz meyvesi, yazın kış meyvesi bulurdu. Bunların nereden geldiğini sorduğunda, “Allah tarafından” cevabını alırdı.

Hz Meryem`in Hamile kalışı

Hz. Meryem, bir rivayete göre, 20, bir rivayete göre, 15, bir rivayate göre 13 yaşındayken Cebrail As. yanına geldi. Meryem ona:

-”Ben, senden esirgeyici olan Allah`a sığınırım. Eğer sen fenalıktan hakkıyla sakınansan çekil yanımdan” dedi.

Cebrail As:

-” Ben sana günahlardan pak bir oğul vermeye vesile olmak için, sığındığın Rabb” inin elçisiyim” dedi.

-” Benim nasıl bir oğlum olacakmış, bana beşer eli dokunmamıştır. Ben  iffetsiz de değilim” dedi. (Meryem Suresi;18-21)

Cebrail:

-” Evet öyledir”.

-” Bana bir beşer dokunmamışken benim nasıl çocuğum  olabilir?”

Cebrail:

-” Fakat Allah ne dilerse yaratır. O bir işe hükmedince, ol! der, o iş oluverir. (Ali “mran Suresi, 47)

Hz. Meryem, doğum vakti gelince, teyzesi yani Yahya As. ın annesinin evine taşındı. Kur`an-ı Kerim`de bu husus şöyle anlatılır:

“Derken doğum sancısı onu bir hurma ağacına dayanmaya sevk etti. “Keşke ölseydim de unutulup gitseydim” dedi. Ona aşağısından şu nida geldi,” Tasalanma! Rabb`in senin alt yanında bir su arkı meydana getirmiştir, Hurma ağacını da kendine doğru silk. Üstüne derilmiş taze hurma dökülecektir. Artık ye iç gözün aydın olsun.” (Meryem Suresi; 23-26)

*Rabbi ona “Eğer beşerden herhangi bir kimseyi görürsen” Ben O çok esirgeyici Allah`a oruç adadım. Onun için hiç kimseye katiyyen söz söylemeyecegim” demesini tembih etti.

Derken Meryem, Hz. İsa  ile birlikte kavminin yanına geldi. Kavmi ona,” Ey Harun`un kız kardeşi, senin baban kötü bir adam değildi. Anan da iffetsiz bir kadın değildir. Sen çok acaip bir iş yaptın” dediler.

Bunun üzerine Meryem Rabbinin emri üzerine tek kelime söylemeden İsa`yı işaret etti.

Kavmi, ” Bir sabi ile nasıl konuşalım” dediler. O zaman İsa dile geldi. “Ben hakikat Allah`ın kuluyum. O bana kitabı verdi, beni Peygamberi yaptı, beni her nerede bulunursam mübarek kıldı, beni anneme hürmetkar kıldı, beni bir bedbaht da yapmadı.” (Meryem Suresi, 28-33)

Kavmi Hz. Meryem`i öldürmek için ellerine taş almışlardı, Hz. İsa konuşunca onu serbest bıraktılar. Yüce Allah Hz. Meryem`e, kavmi olan İsrailoğullarının kendisini de oğlunu da öldürmeye kalkacaklarını, kavminin yurdundan hemen çıkıp gitmesini ona vahy ve ilham etti.

Böylece amcasının oğlu Yusuf Neccar onları Mısır`a götürdü, burada on iki yıl kaldılar. Daha sonra Şam`a gittiler. Şam`ın Nasıra kariyesinde Cebeli-l Halil`de yerleştiler. Hz. İsa otuz yaşına kadar orada kaldı. Nasara adı, bu kariyeden dolayı verilmiştir.

Hz. İsa`ya otuz yaşında vahiy geldi. Yüce Allah ona, halkı Allah`a imana davet etmesini,  hastaları, kötürümleri, anadan doğma körleri, delileri, alacalıları ve diğer her türlü hastaları iyileştirmesini emretti. İsa As. emredileni yaptı, halkı onu sevdi. Ona meyl etti ve alıştı.

Şeytan`ın Hz. İsa hakkında halkı saptıran telkinleri

Büyük şeytan güzel bir surette halkın arasına geldi. Başladı Hz. İsa hakkında konuşmaya;

” Bu adamın şaşılacak hali var, beşikte konuştu, ölüleri diriltti, gayb`dan haber verdi, hastaları iyileştirdi. Bu adam Allah`tır.” Şeytanın yanındaki adamlarından biri;

” Sen kötü bir söz söyledin, O Allah`ın oğludur” dedi. Üçüncü şeytan;

” İkiniz de kötü söz söylediniz. Bu adam Allah`la birlikte olan bir ilahtir” dediler ve ortadan kayboldular.

Hz. İsa`nın havarileri

Havariler on kişi idi. Onlar, “Ey Allah`ın Resul`u! Biz acıktık” deyince, Hz. İsa elini yere vurur, oradan her bir insan için iki ekmek çıkar, onları yerlerdi. Susadıklarında, “Ey Allah`ın Resul`ü! Biz susadık “derlerdi. Hz. İsa elini yere vurur, oradan su çıkar, içerlerdi.

“Ey Allah`ın Resul`ü bizden daha faziletli kim var, istediğimizde su içiriyorsun, istediğimizde yemek yediriyorsun. Üstelik sana iman ettik ve  tabi olduk, “deyince, Hz. İsa, “Eli ile kazanan sizden daha faziletlidir” dedi. Bunun üzerine, havariler, ücretle elbise yıkayarak geçinir oldular.

Hz. İsa`nın göğe yükseltilişi

Rivayete göre bir gün Yahudiler Hz. İsa`yı sorguya çektiler. Hz İsa onlara “Ey yahudi cemaati! Şüphesiz Allah size buğz ediyor” deyince  öfkelendiler ve onu öldürmek istediler. O sırada Allah Cebrail As.`ı gönderdi ve Cebrail  onu evin cümle kapısından içeri soktu. Yahudi cemaati adamlarından birini onu bulması için gönderdiler ve onu öldürmesini emrettiler. Adam içeri girince Hz. İsa`yı göremedi. Yüce Allah adamı Hz. İsa`ya benzetti. Adam dışardakilerin yanına çıkınca, kendisini Hz. İsa sandılar ve öldürdüler.

Diğer bir rivayette yakalayıp hakaret edip öldürdükleri, Yahudilere Hz. İsa`yı ihbar eden Havari olduğu da rivayet edilir.

Hz. İsa semaya kaldırıldığı zaman 33 yaşındaydı.

Şemaili

Hz. İsa orta boylu, dağınık düz saçlı, geniş göğüslüydü. Çoğu zaman yalın ayak yürür, kendisinin ne bir evi, ne bir eşyası, ne zevcesi, ne de ölmeyecek kadar bir günlük yiyecekten başka bir şeyi vardı.

Yahudiler, Uzeyr`e  Allah`ın oğlu dediler. Hristiyanlar da İsa (Mesih) Allah`ın oğlu dediler. “Bu onların ağızlarında geveledikleri cahilce sözlerdir. Bununla daha önce küfr edenlerin sözlerini taklid ediyorlar. Hay Allah kahredesi adamlar, Haktan batıla nasıl da döndürülüyorlar. Onlar Allah`ı bırakıp Bilginlerini, rahiplerini Meryem oğlu İsa`yı tanrılar edindiler. Halbuki bunlar da ancak, bir olan Allah`a ibadet etmelerinden başkasıyla emrolunmamışlardır. Ondan başka ilah yoktur. O bunların eş tutageldikleri her şeyden daha üstündür.( Tevbe süresi,30-31)

AKWA Kültür Masası

Kaynak

Peygamberler Tarihi- M. Asım KÖKSAL

*Hz. İsa, Beyt-ül Makdis yakınlarında Beytülhalm denilen yerde doğdu.

*Hz. İsa zamanında doktorluk ilmi üstündü, ama  anadan doğma körlerin gözlerini açmaktan acizdiler.

Yazının ingilizcesini okumak için tıklayın