Okulu Eve Getirmek

Esselamu Aleyküm, İsmim Randa, Filistin asıllıyım, Katar’da büyüdüm ve üniversite eğitimi için Amerika’ya taşındım. Harika eşim Jemal’le tanıştım ve bu benim hayatımda yeni bir bölümün başlangıcıydı. İlk çocuğum (Sumayya) doğunca, onun  bizim için çok değerli olduğunu biliyordum. Allah onu bize ödünç vermişti ve ikimiz de ebeveyn olarak bizim işimizin ona hayatta en iyi imkanları sunmak, onu ve kardeşlerini bir anne babanın yapabileceği en iyi şekilde yetiştirmek  olduğunu biliyorduk. İnanıyorum ki, biz ebeveynler olarak çocuklarımızı nasıl yetiştirdiğimiz konusunda sorguya çekileceğiz. Cennete girmenin bir yolunun da, ben bu hayattan ayrıldıktan sonra arkamdan dua edecek Müslüman bir erkek veya kız çocuğu yetiştirmek olduğuna inanıyorum. Sübhanallah, hiç bir zaman çocuklarımı devlet okuluna göndermeyi düşünmedim. Onları özel okula veya İslami bir okula göndermek fikri hep aklımdaydı ama, evde eğitim diye bir şey olduğunu ne düşünmüş, ne de duymuştum. Bu, liseye kadar olan eğitimimi evde eğitim konusunun yaygın olmadığı orta doğu ülkelerinde almış olmamdan dolayı olsa gerek.

Dürüst olmak gerekirse, bu fikir en başından itibaren hoşuma gitmişti, fakat yeteneklerim ve becerilerimden şüphe ediyordum. Evde eğitimle yolculuğum, arkadaşımı gördüğümün ertesi günü başladı. İnternette yapabileceğim kadar çok araştırma yaptım. Kütüphaneye defalarca gittim ve evde eğitimle ilgili pek çok kitap okudum. Sonra, İllinois, Urbana’da yerel bir destek grubuyla tanıştım. Aynı işleri yapan annelerle tanışmak rahatlatıcıydı ve onların çocuklarının ilköğretimi başarıyla okuduklarını görmek bana rahat bir nefes aldırdı.

Kızlarımın günlerinin büyük zamanını batılı bir okulda geçirdiklerini hayal etmek benim içim zordu, Allah’ın adının hiç anılmadığı bir yerde. Devlet okulu, bana göre halka açık okul demek (bizim devlet okulu dediğimiz halka açık okullara, Amerika’da public school deniliyor, birebir tercüme yaparsak, halk okulu yani). Her kesimden çocuk kabul edilir. Eminim kulağa hoş geliyor, fakat aslında tam olarak öyle değil. Amerika’da, ebeveynler çocuk için her zaman örnek alınacak kişiler olamayabiliyor. Çocuklar parçalanmış ailelerden geliyorlar. Amerika’da boşanma oranı yüksek. Pek çok çocuk, bekar anneler tarafından yetiştiriliyor. Diğerleri üvey anne veya üvey babayla yaşıyor. Çocuklar hayatlarında o kadar çok şeye maruz kalıyorlar ki bu onları dengesiz ve güvencesiz yapabiliyor.

Devlet okulu, artık eğitim ve iyi arkadaşlık yeri değil. Okul, artık çocukların kız erkek ilişkileri, arkadaş baskısı, uyuşturucu, güvensizlik, gürültülü müzik ve daha pek çoğuna maruz kaldığı bir yer oldu. İslami eğitimi bunun neresinde görüyorsunuz?

Eşim ve ben, çocuklarımızın eğitiminde tüm sorumlulukları üzerimize almaya karar verdik. Onlar için Yaratıcılarını (Allah’ı) sevecekleri, huzur ve ahenk içinde yaşayacakları güvenli bir ortam temin etmem lazımdı. Çocukların güven ve mutluluk içinde yetiştikleri yer evdir. Bir insan için gerçek okul hayattır. Peygamber Efendimiz SAS, hiç okula gitmedi ama bütün insanlık için en iyi örnek O’dur. Peygamberimizin SAS annesi O’nu şehirden uzak, sağlıklı ve sade bir hayat yaşabileceği bir yere göndermeye karar vermişti. Peygamber Efendimiz SAS, “Hepimiz bakıcıyız ve hepimiz baktıklarımızdan sorumluyuz” buyurmuştur.

Kızlarım şimdi 8 ve 9 yaşlarındalar ve ikisi de kendilerine dünyadaki bütün sevgiyi verebilecek insanlarla (anne ve babalarıyla) birlikte olmaktan mutlular. Öyle düşünüyorum ki, evde eğitim bütün çocuklarda işe yarar; Ebeveynler öğretim metodlarını çocukların ihtiyaçlarına uygun şekilde değiştirmelidirler. Bazı çocuklar çok hareketlidirler ve oyunlarla ve uygulamalı alıştırmalarla öğrenmeyi severler. Diğerleri  okumayı ve hikaye dinlemeye severler. Bazı çocuklar tekrarla ve çokça alıştırma yaparak öğrenirler. Çocuklar kesinlikle aynı değildir ve her biri kendilerine özgüdür.

Bizim eğitim yöntemimiz devlet okulundakiden biraz farklı. Bizim felsefemiz, kızlarımıza öğrenme aşkını ve bilgiyi arama keyfini öğretmektir. Sadece daha iyi not için çalışma fikrine karşıyım. Önem verdiğim ilk konu okumaydı. Kızlarımız okumada uzman olduktan sonra, dünyayı keşfetmeye hazırlardı. Sübhanallah, onların kendi başlarına okuyarak her geçen an daha bilgili olduklarını görmek gerçekten çok şaşırtıcı bir şey.

Sumayya ve Amina hiç sıkılmadan bütün günlerini okumakla geçirebilirler. Sabah ilk iş olarak kitap okurlar ve kütüphanede sevdikleri kitapları seçerek bolca vakit geçirirler. Bazen öğle yemeği arasında ve çoğunlukla da yatarken sesli kitap dinlerler.

Diğer derslerden; matematiği istisnasız her gün yapıyoruz. Büyük kızım matematik derslerini internetten alıyor. Bu da bana küçük kızıma matematikte yardımcı olmam için zaman veriyor. Kelime bilgisini haftada bir kaç kere ve fen bilgisini haftada bir kere çalışıyoruz. İkisi de tarihi çok seviyor ve bu benim sevmeme de vesile oluyor. Eski çağlardan günümüze kadar olan medeniyetlerin başlangıcını  öğreniyorlar. İkisi de coğrafyayı seviyor, bu yüzden çalışma odamızın duvarında büyük bir harita asılıdır ve yeni bir ülke öğrendikleri zaman, haritada bulurlar ve kendi haritalarında işaretlerler. İkisi de televizyonda eğitsel programları sıkça izlerler.

Kızlarımızın ikisi de bizim tarafımızdan dikkatlice seçilmiş Müslüman ve gayri Müslim topluluklarda aktiflerdir. İkisi de yarı zamanlı İslami okula ve Arapça kursuna katılıyorlar. Haftada bir grup çalışmasına gidiyorlar ve ikisi de sporda çok aktif. Her ikisi de yüzmede, buz pateninde uzmanlar ve ayrıca şimdilerde tenis ve karate dersleri alıyorlar. Her ikisi de aktif birer kız izci ve senede bir kaç kez grubun geri kalanıyla birlikte kamplara gidiyorlar.

Bir çocuğa evde eğitim vermek, bağlılık, kararlılık ve sabır gerektiriyor, fakat evde eğitim görmüş bir çocuğa sahip olmanın faydaları sayısız ve sonuç paha piçilmez. Amerika’da, evde eğitim gören çocuklar heceleme yarışmasında en yüksek dereceyi alırlar. Dünyadaki olaylar ve haberlerin daha çok farkındalar. Evde eğitim gören çocuklar, yüksek notları sebebiyle üniversitelerce daha çok tercih edilirler. Çocuğunun ihtiyacını anlayabilen ve onu sevgi ve sabırla karşılayabilen her anne çocuğuna evde eğitim verebilir bence. Elhamdülillah, şimdi teknoloji çok ilerledi ve bir çocuğa evde eğitim vermek, artık hiç olmadığı kadar kolay. Evde eğitim, Amerika’da yaygınlaşıyor. Ebeveynler çocuklarının eğitimleri konusunda bir çok alanda beceri sahibi. Bazı çocuklar, özellikle evde eğitim alan çocuklara hizmet veren şirketlerden, internet üzerinden eğitim alıyor. Bazı çocuklar evde eğitim alan diğer çocuklarla birlikte grup derslerine katılıyor. İsteyen bir anne, aynı zamanda internetten müfredat satın alabilir veya bunları yerel kütüphaneden kolayca edinebilir.

Aynı anda farklı yaşlara eğitim vermek mümkündür. Yaşı daha büyük olan çocuklar, küçüklerine kolayca yardım edebilir (aynı zamanda çocuklar arasında bağ kurmak için harika bir yol). Anne dersleri ayırabilir, böylece anne küçüklerle ilgilenirken büyükler ödevlerini yapabilirler. Sonra anne, büyüklerle birlikte daha zor derslere doğru ilerleyebilir. Şahsen ben, her iki çocuğuma da aynı anda öğretebileceğim dersleri satın almaya çalışıyorum. Benim kızlarım, tarih, coğrafya ve fen bilgisini ikisi beraber yapıyor.

Bir çocuğa evde eğitim vermek, aslında onu üniversite için hazırlamanın bir yoludur. Evde eğitim görmüş çocuklar arasında erken yaşlarda üniversiteye başlayan  pek çok başarı hikayesine şahit oldum. Aslında bu çocuklar, olumlu itibarları sebebiyle, üniversiteye kabul edilmede listenin en başındadırlar.

Davranış açısından, evde eğitim görmüş çocuklar, hiç bir zorlukla karşılaşmadan bütün yaş gruplarıyla kolayca anlaşabilen, ağırbaşlı çocuklar olarak bilinirler. Bunun ardındaki teori, onların günlük arkadaş baskısına maruz kalmadıklarından ve yanlış kalabalıklar tarafından etkilenmediklerindendir. Kendi çocuklarıma evde eğitim vermek, kişisel olarak bana yardımcı oldu. Kızlarıma evde eğitim vermek, bana daha sabırlı olmayı ve kızlarımın ihtiyaçlarını anlamayı öğretti. Ben de onlarla birlikte öğreniyorum. Onlara kitap okurken etrafımda olmalarından hoşlanıyorum. Doğru cevap verdikleri zaman, yüzlerindeki kocaman gülümsemeyi izlemekten keyif alıyorum. Kızlarım bana daha çok bağlanıyorlar. Onlardan bir sürü kucak ve öpücük alıyorum.

Biz bu çocuklara, anne baba olarak hayatımızda sadece bir kere sahibiz. Onlar kendi hayatlarına uçup gitmeden önce tadını çıkaralım.

RANDA

Tercüme: Nurgül ÇELİK

Yazının ingilizcesini okumak için tıklayın

Yorum Bırakın / Leave a Comment

Go to Top