Uzakdoğu Yakın Çin-3

Uzakdoğuda geniş bir coğrafyayı kaplayan Çin Halk Cumhuriyetine kültür ve geleneklerini tanıyarak yakınlaşmaya devam ediyoruz. Bu yazımızda “Bir dilin zenginliği, gelişmişliği her türlü fikri ve duyguyu ifade etme kabiliyetinden anlaşılır.”(1) Kelam-ı kibarından ilhamla Çin dili, gündelik ifade ve alışkanlıklardan bahsedeceğiz.

Çinceyi Türk müziğine benzetiyoruz. Birbirine çok yakın seslerin aralarındaki nüansı keşfedip salimen telaffuz edebilmek üzere mesai harcarken; Türk müziğinin komalarında, zarif nağmelerinde kaybolan, engin hançereden yoksun bir Batı müziği erbabı gibiyiz. Yine yek diğerinin içinde fena bulmuş Çince karakterleri okumaya çalışırken Aruz vezninde neşredilen şiirlerin sırrını çözmeye çalışan bir talebe oluveriyoruz. Bir konuşma esnasında “Ortadoğu”ya Çinliler tarafından “Güneydoğu Avrupa” dendiğini Çinli bir iş adamından öğrenmiş ve bu tabirin sadece coğrafi konum gereği değil kültürel etkileşim dolayısıyla da manidar olduğunu düşünmüştük. Onların Türkiye’yi kendi pencerelerinden bakınca Avrupa ve Güneydoğu Avrupa arasında bir yere oturtması, kültürün önemli birer unsuru olan dili, edebiyatı ve musıkiyi göz önünde bulundurursak Çin ve Türk kültürleri arasındaki ilişki yönünden bizim tesbitimizi destekler nitelikte.

Çin insanları dillerine azami ölçüde sadakat besliyorlar. Milliyetçiliğin bir tezahürü olarak otel, televizyon vs gibi Batı dünyasından aldıkları kelimeleri bile Çince tabirlerle ifade ediyorlar. Ünlü markaların özel isimleri anlamlı ve asıl diline çağrışım yapan Çince kavramlar içinden seçilmiş bulunuyor. Mesela lüks bir araba markasının Çincesi “güçlü aslan” anlamına geliyor; “hırslı”, “verimli arazi”, “bütçe yormayan araba”, “çok sevgili at” tabirleri de diğer araba markalarının Çincelerini temsil ediyor. Dünyaya mal olmuş bir içecek markası “bir ağız dolusu içim”, bir fast food markası, “dara düştüğün anın buğday ürünü” olarak çevrilmiş.(2)

Resim 1; Çince karakterlerin resmedilmesi

Kullandıkları alfabe de bizatihi böyle derin ve ince manalardan müteşekkil. Karakterler ifade edilen kavramı ya da nesneyi resmediyor. Kimi zaman iki karakter anlam bağıyla bir araya geliyor, kimi zaman hem ses hem anlam bağıyla yeni karakterler oluşuyor. Her karakterin anlamlı bir hikayesi bulunmasa da pek çoğu bu özelliği taşıyor. Mesela devlet anlamına gelen (中) ”Zhong” karakteri göndere asılı bayrak resmine işaret ediyor. Ağız anlamına gelen (口) ”kou” karakteri dört köşeli bir ağız resminin sadeleştirilmiş hali. Çince karakterlerini anlamlarıyla öğrenmek bulmaca çözmek gibi bir zihin egzersizi gerektiriyor. Karnıbahar (花菜) sebzesinin Çince anlamı çiçek sebze, brokolinin (西兰花) anlamı Yeni Zellanda çiçeği. Çiçek/bitki karakteri (花) yalnızca sebzelerin değil, aralarında bir ilişki bulunan başka kavramların da karakter resminde mündemiç. İlaç anlamına gelen (药) karakteri bunun çok güzel bir örneği. Çin tıbbında ilaçlar bitki ve baharatlardan elde edildiği için ilacı ifade eden karakterin de içinde pek tabi bitki (花) bulunuyor. Çimeni ifade eden (草) ”cao” karakteriyse yine (花) Çiçek/bitki ve (早) erken kavramlarının bir araya gelmesiyle erken yetişen bitki anlamında kullanılıyor. Çince karakterlerin yüklendiği derin anlamların son örneğini de (好) karakteriyle verelim. İyi anlamina gelen (好) “hao”, (奴) kız ve (子) oğlan kelimelerinin bir araya gelmesiyle oluşuyor. 40 senedir ailelerin tek çocuktan fazlasına sahip olma hakkı bulunmayan ülkede, bir kızı bir oğlu olanın, hele de kız büyük oğlan küçükse çok iyi bir durumda olduğunu, dünya saadetini yakaladığını cisimleştiriyor bu karakter. Neyse ki birkaç senedir hükümet ikinci çocuğa da müsaade ediyor, evin tek çocuğu olarak büyüyen neslin evlat hasreti bir nebze diniyor. Ancak büyükşehirlerde eğitim ve sağlık masraflarının bir hayli yekün tutması dolayısıyla çoğu aile iki evlada sahip olabilmek için devletten teşvik bekliyor.(3)

Çin mutfağı, İtalyan ve Türk mutfağıyla birlikte dünyanın en zengin mutfakları arasında yer alıyor(4). Üzerinde bulunduğu geniş coğrafyanın çeşnilerinden beslenen Çin’in en meşhur 8 yöresel mutfağı ise Şandon, Siçuan, Guandon, Ciyansu, Cıciyan, Fuciyan, Hünen, Anhui’den oluşuyor. Bu genel sınıflandırmadan Müslüman mutfağını ayırmak icab ediyor pek tabi. Helal mutfak söz konusu olduğunda Türki kültürün aksettiği Uygur (Şincan) mutfağı, tarihi İpek Yolunun son istasyonu olan Şian mutfağı, helal makarnaya adını veren şehir Lanco mutfağı ve soya peyniri tofunun ve pirinç makarnasının yurdu Yünen mutfağı akla geliyor.

Çin insanı ekseriyetle sağlıklı beslenmeye önem veriyor. Uzakdoğu kültürünü yaşatan pek çok ülkede olduğu gibi “Gıdanız ilacınızdır” düsturunu(5) benimsiyorlar. Güney bölgede, Guandon mutfağının hakim olduğu coğrafyada bilhassa sebze ve deniz ürünü ağırlıklı besleniliyor. En ufak bir üşütme belirtisinde şeker ve buğday ürünü tüketmeyi bırakıyor, ılık su tüketmeye her daim özen gösteriyorlar. Yemekleri çok küçük porsiyonlar halinde tüketirken “Kıllet-ut-taam” eyliyorlar künhüne vakıf olmadan.

Resim 2; Lanco helal makarnası

Kadim, zarif ve latif bir kültürle yoğrulmuşken her nasıl olmuşsa geçirdikleri sözde kültürel özde ekonomik bir devrimin (Mao devrimi) ardından bazı hasletlerini kaybetmişler. Kadın- erkek, dede-nine, toplumun hemen her ferdine çalışma yükümlülüğü getiren bu devrimin ardından annelik rolü de rafa kalkmış. Devlet kuralı gereği iki çocukla yetinmeleri gerekiyor ama onlar zaten bir çocuğu anneanne babaanne ile köye terk ederek yetiştiriyorlar(!). Çiftler evlenmeden önce müstakbel anneanne babaannelerden torunlarına köyde bakma sözü alıyor. Genç neslin iyi para kazandıran hem de prestijli bir işinin olması ve ev ve araba gibi asrın zaruri(!) ihtiyaçlarını temin edecek ekonomik güçte olmaları gerekiyor.(6) Bu suretle yetişen çocuklar duygusal yönden ne derece olgunlaşabilir! Yegane gayeleri para ve mevki kazanmak olan nesiller yetişmeye devam ediyor.

Bu yeni düzende aile reisliği rolünü adeta hanımlar üstleniyor. Ticareti de hanımlar ele almış gibi görünüyor, iş söz konusu olunca hanımlar erkeklere nisbeten daha radikal ve tavizsiz hareket ediyor.

Çin esnafı verdiği fiyatı pazarlıkla yarıya kadar indirir tesbit ve tavsiyesinde bulunan selef gurbetçilerimize nisbet edercesine hanım satıcılar indirim lafını ağızlarına bile almıyorlar. Çinli hanımlar da İslam kültüründe olduğu gibi eşlerinin soy ismini taşımayarak babalarının soy ismiyle anılıyorlar, ancak İslam kültüründe evladının künyesini taşıma şerefi de hanıma bahşedilirken Çinli hanımlar bundan yoksun bulunuyor.

Resim 3; Hui (Çinli Müslüman) kağıt kesme sanatı eseri misafirliklerin vazgeçilmezi Çin çayı

Devletin hayatın en küçük detaylarında dahi söz sahibi olduğu ve devlet liderinin adeta bir tağutu andıran saygıya muhatap olduğu bir düzenin en büyük eksiklerinden biri de ahlaki öğretilerinin yokluğu ya da yetersizliği denebilir (sözde kültürel devrim döneminde Allah inancı olan kişilerin katledildiğinden daha önceki yazılarımzıda bahsetmiştik. Ülkede Budizm milli din kabul ediliyor olsa da günlük hayata tesiri çok az). En hafif suçlara ağır cezalar verilebiliyor; şehir meydanlarında birbirinden farklı vazifeler yürüten üniformali polislerin(7) gerekçesini açıklamadan halkı darp ettiğini görmek mümkün. Eğitim sisteminde anaokulu kademesinden itibaren okunması tavsiye edilen yahut ders kitabı olarak işlenen kitaplarda büyüklere saygı, kurallara tabiiyet, sıkı çalışarak zoru başarmak gibi değerler konu ediliyor(8). Maalesef kılık kıyafet adabı, neslin ve namusun korunması, beden ve çevre temizliği gibi son derece önemli konularda topluma mal olması beklenen bir ahlaki kaide nüvesini bu ülkede mumla arıyorsunuz.

Resim 4; Yerli helal belgesi

Tüm bunlara rağmen Çin insanının halen tevazu ve tebessüm hasletlerini kaybetmemiş olması pek ümit verici ve muhatabınızla aranızda muhabbet filizleri yeşerten bir durum. Bir Çinliye iltifat ettiğinizde, bir işte usta olduğunu ya da şık göründüğünü söylediğinizde muhakkak itiraz eder. Kullandığı tabir ise “nerde nerde” anlamında “(哪裡哪裡) nali nali” olur.(9) Mütevazi bir halin eseri olan bu ifadenin bir benzerini Türk kültüründe de bulmak mümkün. “Teveccühünüz. Nerde bende o kabiliyet, latife ediyorsunuz” diyerek tevazu göstermiş oluyorlar. Birini toplum içinde aşağılamak ya da umumi bir mekanda muhatabınıza karşı sinirlenmek de yine Çin kültüründe abes karşılanan bir davranış biçimi. Bu açıdan oldukça tahammüllü oldukları söylenebilir. Hediyeleşmeye olan düşkünlüleri de takdire şayan. Bir paket çay ya da kekten ibaret bile olsa gösterişli ambalajıyla göz dolduran hediyeler takdim etmeye bayılıyorlar. Çin kültüründe düğün ve bayram tebriği maksadıyla hediye para zarfı (宏霸 “hongba”) verilmesi de Türk kültürüyle benzerlik arz eden hoş bir gelenek. Zaman zaman menfaat kollayanlar hediye zarfı geleneğini suistimal edip rüşvete dönüştürebiliyor da maalesef. Rengi çoğu zaman kırmızı olup altın sarısı yaldızlarla kaplı bulunan bu zarf, yemek davetlerinin de vazgeçilmez hediyeleşme biçimini teşkil ediyor. Yine bu yemekli davetlerde ev sahibinin kapıya en uzak yerde oturacağı ve misafirlerini sağ ve sol tarafına davet edeceği de kültürün belirlediği nezaket kuralları arasında yer alıyor. Böyle muhabbetli meclislerde bile olsa bir Çinli’ye saygı gereği soy ismiyle hitap etmeniz gerekiyor. Bu da hakeza Osmanlı zamanının hoş latifelerini hatırlatıyor: “Zatı âlileriniz nasıllar efendim?” dercesine.

Bu yazımızda kalemimiz kifayet ettiği ölçüde Çin halkına mal olan dil ve ifade zenginliği, Türk kültürüyle benzeştiği ve ayrıştığı noktalar ve bazı esrarengiz alışkanlıklardan söz etmeye çalıştık. Zamanla kaybolmaya yüz tutan doğa ile içiçe hayatlarından ve tarihimizin kesiştiği noktalardan da gelecek yazılarımızda bahsetmek, seyahat edip sıhhate erişmek üzere Allah’a emanet kalın.

Saadiyye Eryılmaz

Guanco/Çin

Dipnotlar:

  1. mecmerkezi.org
  2. fanyi.baidu.com
  3. mp.weixin.qq.com
  4. yonderbound.com
  5.  www.ibtimes.co.uk
  6. www.mynet.com
  7. mp.weixin.qq.com
  8. collegenewsupdates.com
  9. http://mp.weixin.qq.com/s/9q9HQGLSfvQshOST4Taytw.

Yorum Bırakın / Leave a Comment

Instagram

Facebook

8 hours ago

Akwa Website
View on Facebook

2 days ago

Akwa Website
The spiritual atmosphere in Türkiye during the month of Ramadan is full of forgiveness, mercy and peace. .Practicing the core values of this fasting month brings the best out of people who become more tolerant, helpful, understanding, and caring..Sharing is a big part of this month. People who are in need are especially remembered. Different methods are used to extend helping hands to the community. .What makes Ramadan in Türkiye even better are all the traditions that are practiced and celebrated to this day. We hope that these traditions will be carried forward and preserved for many years to come..You can learn more about all these traditions in the article linked in the profile. ... See MoreSee Less
View on Facebook

2 days ago

Akwa Website
Cacık (a cucumber-yogurt dish)🍵.Cacık is an authentic Turkish side dish that can be a refreshing appetizer to compliment your İftar menus. İt is usually served with starchy foods..Ingredients:.1 medium cucumber peeled and grated (grate on the large holes of your grater) 1 cup of plain yogurt1 cup of water1 tbsp of extra-virgin olive oil 1 tsp dry mint 1 clove of garlic (mashed) ½ tsp of salt.Preparation : .In a bowl first combine yogurt and water. Whisk until you get a smooth texture. Add cucumber, garlic, salt and dry mint and stir well. Top with olive oil. Serve in small single-serving bowls.🌱Enjoy! ... See MoreSee Less
View on Facebook

2 days ago

Akwa Website
İftar Kültürü 🌙🍲🌙 ... See MoreSee Less
View on Facebook

4 days ago

Akwa Website
In our “Tips for Healthy Eating During Ramadan” article you can answers to… 🥦🍌🌶️.Health Benefits of Fasting .What foods keep us full longer during fasting ?.Healthy Eating Tips for Ramadan .Nutrition and Fasting in the Qur’an and Hadiths.Problems Frequently Experienced During Ramadan and Their Solutions .Written by Dietitian Aylin Özgür. @dyt.aylinozgur.Link in bio. ... See MoreSee Less
View on Facebook
Go to Top