Atasözlerimiz büyüklerimizden bize kalan ne güzel, ne değerli bir miras. Hepsinde ne incelikler, ne derinlikler gizli. Hikmetli, eğitici, öğüt verici…
Olaylar karşısında ifade güçlüğü çektiğimiz zamanlarda bizim yerimize sevincimizi, hayretimizi, öfkemizi anlatan; insanlarla ve hayatla ilgili kısa ama öz ipuçları veren deruni bir alem adeta.
Bu denli etkileyici, bu denli hikmetli olmalarının sebebini acaba çoğunun Hadis-i Şeriflerden esintiler taşıyor olması ile açıklayabilir miyiz? Ne dersiniz, hiç bu açıdan düşündünüz mü?
Efendimiz SAS’ in öğütleri ile, sünneti ile öyle yoğrulmuş ki büyüklerimiz, artık O’nun (SAS) diliyle konuşmaya başlamışlar desek hata etmiş olmayız inşallah.
İşte size bu tezimizi destekleyen bir kaç örnek;
Hadis-i Şerif: “Dünya ahiretin tarlasıdır.” (Deylemi)
Atasözü: “Ne ekersen onu biçersin.”
Hadis-i Şerif: “Mazlumun ahından sakının, zira Allah ile onun arasında perde yoktur.” [Buhari, Zekat 1, 41, Sadaka 1, 63, Mezalim 9, Megazi 60, Tevhid 1; Müslim, İman 31, (19); Tirmizi, Zekat 6, (625); Ebu Davud, Zekat 4, (1584); Nesai, Zekat 46, (5, 55)]
Atasözü: “Alma mazlumun ahını çıkar aheste, aheste.”
Hadis-i Şerif: “Cemaatte rahmet, tefrikada azap vardır” (Müsned, IV, 375)
Atasözü: “Nerde birlik, orda dirlik.”
Hadis- Şerif: “Kişi dostunun dini üzeredir. Öyleyse her biriniz, kiminle dostluk kuracağına dikkat etsin.” (Ebu Davud, Edeb, 19, Tirmizi, Zühd, 45)
Atasözü: “Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.
Hadis-i Şerif: “Kınamayınız, kınadığınız şey başınıza gelmedikçe ölmezsiniz.” (Tirmizi, Kıyamet, 53, no: 2507; Beyhaki, Şuabu’l-İman, 5/315, no: 2778; bk. Keşfu’l-Hafa, 2/265)
“Kardeşinin uğradığı felaketi sevinçle karşılama! Allah onu rahmetiyle o felaketten kurtarır da, seni derde uğratır.” (Tirmizi, Kıyamet, 54)
Atasözü: “Gülme komşuna gelir başına.”
Hadis-i Şerif: “Dağların yer değiştirdiğini görürseniz inanın, insanın huy değiştirdiğini görürseniz inanmayın.” (Ahmed b. Hanbel)
Atasözü: “Can çıkar, huy çıkmaz.”
Hadis-i Şerif: “Dünya mümine zindan, kâfire de Cennettir. (Müslim, Zühd 1. Ayrıca bk. Tirmizî, Zühd l6; İbni Mâce, Zühd 3)
Atasözü: “Dünya mümine Cehennem, kâfire ise Cennettir.”
Açıklama: Mümine dünyanın zindan olması, Cennete göredir. Cennette ebedi nimetler karşısında dünya zindan gibi, Cehennem gibi olmaktadır. Kâfirler için de Cehennem azabı, o kadar şiddetli olacaktır ki, dünyadaki en şiddetli işkence bile hafif gelecektir.
Hadis-i Şerif: “İnsanlara akılları nisbetinde konuşun.” (Ebû Davud, Edeb, 20; Münâvî, Feyzü’l-Kadir, 3/75)
Atasözü: “Herkesin nabzına göre şerbet vermeli.”
Açıklama: Görüldüğü gibi insanların akıl, ilim ve kültür seviyesine göre konuşmak dinimizin emridir. Bu emre uymayan, nabza göre şerbet veremeyen, dine hizmet etmeye kalkarsa, fitne çıkarır, Müslüman olacakları ürkütür.
Hadis-i Şerif: “Gerçek yiğit, güreşte rakibini yenen değil, öfkelendiği zaman nefsine hâkim olan (ve öfkesini yutan) kimsedir.” (Buhârî-Müslim)
Atasözü: “Yiğitlik ondur. Biri kaçmak, dokuzu hiç görünmemek.”
Açıklama: Yiğitlik, kabadayılık değildir. Kavga çıkaran, baş yaran, belasından yanına varılmayan kimseye yiğit denmez. Yiğit, haklı olduğu, gücü yettiği halde, affeden, intikam almayan, kavga etmeyen, iyi geçinen kimsedir. Harpte düşman karşısında cesur, fakat Müslümanlar arasında mütevazı olan yiğittir.
Hadis-i Şerif: “Mü’minin durumu gıpta ve hayranlığa değer. Çünkü her hâli kendisi için bir hayır sebebidir. Böylesi bir özellik sadece mü’minde vardır: Sevinecek olsa, şükreder; bu onun için hayır olur. Başına bir belâ gelecek olsa, sabreder; bu da onun için hayır olur.” (Müslim, Zühd 64)
Atasözü: “Sabır acıdır ama meyvesi tatlıdır.”
Hadis-i Şerif: “Öfke şeytandandır, şeytan da ateşten yaratılmıştır, ateş ise su ile söndürülmektedir; öyleyse biriniz öfkelenince hemen kalkıp abdest alsın.” (Ebû Dâvud, c.5, s.141, Edeb 4, h.4784)
Atasözü: “Öfke ile kalkan zararla oturur.”
Hadis-i Şerif: “Susmak, hikmettir; fakat susan azdır.” (Deylemi)
Atasözü: ”Söz gümüşse sükut altındır.”
Hadis-i Şerif: “Allah’u Teâlâ bir kuluna hayır murad ettiği vakit, onun günahının cezasını acele ile dünyada kendisine çektirir.” (Ahmed İbn’i Hanbel, Taberani)
Atasözü: “Debbah sevdiği deriyi yerden yere vurur.”
Hadis-i Şerif: “Şüphesiz güzel ahlak, güneşin buzu erittiği gibi günahları eritir.” (Harâiti)
Atasözü: “Tatlı dil yılanı bile deliğinden çıkarır.”
Hadis-i Şerif: “(Akıllı ve olgun) Mü’min aynı delikten iki defa sokulmaz, ısırılmaz.” (Buhârî, Edeb, 83; Müslim, Zühd, 63)
Atasözü: “Adam adamı bir kere aldatır.”
Hadis-i Şerif: “Şüphesiz Allah, ümmetimden, hatâ, unutma ve yapmaya zorlandıkları şeyi (n hükmünü) kaldırmıştır”, “Allah, kimseyi, elinde olmadan kalbine gelen çirkin şeylerden dolayı -onları yapmadığı veya konuşmadığı sürece- hesâba çekmeyecektir.” (İbn Mace, Talak, 16).
Atasözü: “Allah dağına göre kar verir.”
Hadis-i Şerif: ““Rasulullah (sas)’e:
“Hangi iş ve davranış Allah’a daha sevimlidir?” diye sordum. O da:
“Vaktinde kılınan namazdır.” dedi. Ben:
“Sonra hangisi?”
“Ana-babaya iyilik etmek.”
“Sonra hangisi?”
“Allah yolunda cihad etmektir.” buyurdu. (Buhârî, Müslim)
Atasözü: “Ana hakkı, Tanrı hakkı.”
Hadis-i Şerif: “Seyahat edin, sıhhat bulun.” (Ahmet b. Hanbel, 3/280; Aclunî, 1/445)
Atasözü: ”Tebdil-i mekanda ferahlık vardır.”
Hadis-i Şerif: “Misafir rızkı ile gelir, ev halkının günahlarının affına sebep olur.” (İ.Sünni)
Atasözü: “Misafir kısmetiyle gelir.”
Hadis-i Şerif: Şüphesiz ki sözde ve işde doğruluk hayra ve üstün iyiliğe yöneltir. İyilik de cennete iletir. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (doğrucu) diye kaydedilir. Yalancılık, yoldan çıkmaya (fücûr) sürükler. Fücûr da cehenneme götürür. Kişi yalancılığı meslek edinince Allah katında çok yalancı (kezzâb) diye yazılır.”
(Buhâri, Edeb 69; Müslim, Birr 103-105. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 80; Tirmizi, Birr 46; İbni Mâce, Mukaddime 7; Duâ 5)
Atasözü: “Yalancının mumu yastıya kadar yanar.”
Hadis-i Şerif: “Birinizin sırtında odun destesi taşıması, versin veya vermesin, insanlara gidip el açmasından daha iyidir” (Buharı, Büyu, 26)
Atasözü: “Yatan aslandan, gezen tilki yeğdir.”
Hadis-i Şerif: “İnsanoğlunun bir ova/vadi dolusu altını olsa, bir ovayı/vadiyi daha ister. İnsanoğlunun karnını topraktan başka bir şey doyurmaz. Ve Allah tövbe edenlerin tövbesini kabul eder.” (Müslim, Zekât, 117 “1048”)
Atasözü: “Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür.”
Hadis-i Şerif: “Ebû Sa’lebe el-Huşenî radıyallahu anh şöyle dedi:
“Sahâbîler bir yerde konakladılar mı, dere boylarına ve dağ yollarına dağılırlardı. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem;
– “Sizin bu şekilde dağ yollarına ve dere boylarına dağılmanız şeytandandır!” buyurdu.
O günden sonra sahâbîler, konakladıkları yerlerde birbirlerinden hiç ayrılmadılar.
(Ebu Davud; Cihad,88, RS.967)
Atasözü: “Sürüden ayrılan koyunu kurt kapar.”
Hadis-i Şerif: “Sahâbî Sahr İbni Vedâa el-Gâmidî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
“Allahım! Ümmetimin erkenciliğini bereketli kıl” diye dua etmiştir.
Râvi (Sahr) diyor ki; Peygamber aleyhisselâm, seriyye veya ordu gönderdiği zaman, sabahleyin erkenden gönderirdi.
Tüccardan olan Sahr da, ticaret mal ve kervanlarını sabah erkenden yola çıkarırdı. Bu sebeple malı çoğaldı, zengin oldu.”
(Ebû Dâvûd, Cihâd 78; Tirmizî, Büyû’ 6. Ayrıca bk. İbni Mâce, Ticârât 41, RS. 959)
Atasözü: “Erken kalkan yol, erken evlenen döl alır.”
Hadis-i Şerif: “Ebu’d-Derdâ radıyallahu anh şöyle dedi: Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’ i:
“Bir köy veya kırda üç kişi birlikte bulunur da namazı aralarında cemaatle kılmazlarsa, şeytan onları kuşatıp yener. Şu halde cemaate devam ediniz. Muhakkak ki sürüden ayrılan koyunu kurt yer.” buyururken işittim.”
(Ebû Dâvûd, Salât 46. Ayrıca bk. Nesâî, İmâmet 48)
Atasözü: “Sürüden ayrılanı (ayrılan kuzuyu, koyunu) kurt kapar.”
Hadis-i Şerif: “Ebu Mes’ud el-Eşari radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “İlk peygamberlerden itibaren halkın hatırında kalan bir söz vardır: Utanmadıktan sonra dilediğini yap!””
(Buhari, Enbiya 54, Edeb 78. Ayrıca bk. Ebu Davud, Edeb 6; İbni Mace, Zühd 17)
Atasözü: “Utanmadıktan sonra dilediğini yap!”
Yorum Bırakın / Leave a Comment