Büyük mutasavvıf İbn-i Arabi tarafından kaleme alınmış olan bu kitap üç bölümden oluşur;

İnsanlığın Islahı İçin İlahi Tedbirler Kitabı;

Bu kitap dünyayı ve insanın kendi kendisini yönetme şekilleri ve nasıl yöneteceğinden bahisle, bu dünyanın, insanı ahirete hazırlayan bir yer olduğunu delilleriyle anlatmaya çalışır. Kitapta konular baştan başa ayeti kerimelerle örneklendirilerek açıklanmaya çalışılmıştır. Bu da kitabın hem daha kolay anlaşılmasına yardımcı olmakta, hem de konunun daha zengin bir anlatıma kavuşmasını sağlamaktadır.

Bu bölümde konular 19 başlık altında ele alınmıştır ve bunlardan bazıları şunlardır;

  • Ruh
  • Ruhun hakikati
  • Ruhun efendisi insan
  • İnsana emanet edilen sırlar
  • Melekût alemini kalp gözünden saklayan perdeler
  • Dünyanın yönetimi, insan modelinin yaratılışı ve yönetim süreci

Tasavvuf Yolunu İzleyenlere Rehber Kitabı;

Bu kısa kitapçık 1204 de Musul’da kaleme alınmıştır. Kitapçıkta Allah’ı arayan kişinin sorularına cevaplar verilmektedir; “Allah’ı arayan kişi her şeyden önce neler yapmalıdır, nasıl inanmalıdır, İlahi güzelliği aramaya çıkan kişi O’nu nasıl bulur ve o yolda olmasına Allah’ın yardımı nasıl erişir?” gibi meseleler anlatılır.

Arabi’ye göre; tasavvuf öyle bir yoldur ki, onu sadece çok isteyen, arzu eden, arayan kişiler bulabilir. Şüphesi olan, kalplerinde inkar olan kimselere bu yol görünmez olur çünkü tasavvuf kendini onlardan saklar, insanların tasavvufu anlamayışları işte bu kendini gizleyişten kaynaklanır.

Bu yolda sağlam yürümek için öğütler ise tüm zamanların en makbullerindendir;

  • Seni doğru yola götürecek bir mürşit ara
  • Boş konuşma, boş uğraşlarla vakit harcama
  • Seni doğru yolda destekleyecek, birlikte yürüyeceğiniz salih arkadaşlar bul

Kitab-ı Ahadiyya;

Bu bölümde Allah’ın (c.c.) isimleri ve esrarı anlatılır. Allah’ın sıfatları, varlığının delilleri, başlangıcının ve sonunun olmayışı, ilk ve son oluşu gibi daha pek çok esrarlı bilgi bu bölümde anlatılır. “Allah nasıl bulunur? Sadece yarattıklarına bakılarak bulunur. Her şey onun varlığına delidir. Yaratılanın hakikatini bilmedikçe Yaradan`ı bilmek imkansızdır.” Ve hakikat; “Gözler onu göremez, çünkü gözler yaratılmıştır.”

Kitabı okurken derin konuların anlaşılır bir dilde İngilizceye tercüme edildiğini gördüm. Tahmin ediyorum ki; okuyucular bu açıdan kitabı sevecek, yazılanlar üzerinde düşüncelere dalacak, başucu kitabı yapacak ve tekrar tekrar okumak isteyeceklerdir. Belki yıllar sonra aynı cümlelere daha zengin anlamlar yükleyecek, İbn-i Arabi’yi zamanında anlamayanlara rehberlik edebileceklerdir. Allahu Alem.

İbn-i Arabi kimdir?

Arabi Hicri 560, Miladi 1165 tarihinde Endülüs’te doğdu. İbni Rüşd, Abdülkadir Geylani, Mevlana Celaleddin Rumi (henüz çok gençken) görüştüğü büyük alimler arasındadır. Irak, Mısır, Şam, Musul gibi zamanının ilim merkezlerinde, Malatya ve Sivas gibi Selçuklu Devleti şehirlerinde bulunduğu, pek çok alim ile görüştüğü, Ertuğrul Bey ile görüşüp görüşmediği tartışma konusu olmasına karşılık, henüz Osmanlı Devleti kurulmamışken bir kitabında Osmanlılardan bahsettiği bilinmektedir.

“Büyük şahsiyetlerin büyük düşmanları olur” derler. Gerçekten İbni Arabi, büyük bir İslam düşünürü, felsefecisi, gezgini ve sufisi iken, belki de Müslüman alimler arasında görüşleri en çok tartışılan, pek çok eleştiriye maruz kalan, çok kuvvetli ve etkili görüşlerine rağmen yakın zamana kadar çok da bilinmeyen alimler arasında yer almıştır.

Herkese iyi okumalar.

Rabia Yener

Safer 1439/Kasım 2014