Noel

Noel, her sene 25 Aralık’ta Hristiyanlarca kutlanan dini bir bayramdır. Farklı ülkelerde farklı isimlerle bilinen bu bayram, Amerika’da Christmas diye adlandırılır. Bu günün sembollerinden bazıları; pırıltılı çam ağaçları, kırmızı burunlu geyikler, uçan kızağında çuvalı hediyelerle dolu Noel baba, baston şekerler, yeşil kıyafetli cüceler ve hediye paketleridir.

Hz. İsa AS’ın doğum günü olarak kabul edilen bu gün hakkında aslında Hristiyanlık tarihinde net bir bilgi yoktur. Ortodoks Hristiyanlar Hz. İsa (a.s)’ın doğumunu 6 Ocak olarak kabul ederken, Ortadoğu, uzakdoğu ve Kuzey Afrika Hristiyanları, Noel’i kendi kullandıkları takvimlere göre, farklı günlerde kutlarlar. 

Bu farklılıktan da görüldüğü üzere, Hristiyanlar arasında bugünün tarihi konusunda bile fikir birliği yoktur. Katolik kilisesi, bu bayramın tarihini paganlıktan Hıristiyanlığa geçenlerin gönüllerini alabilmek maksadıyla, putperest kış gündönümü festivaline denk gelen gün ile değiştirmiştir. Noel tatili geleneklerinin temelinde Cermen, Kelt, Roma ve Batı Asya gibi çeşitli kültürler hakimdir.

Bazıları, Noel’in dini bir bayram değil de ulusal bir kutlama olduğunu iddia etse de, bugün aslında isminden, sembollerine kadar pek çok dinsel esinti taşır. “Christmas” kelimesi eski İngilizcede “Cristes maesse” yani “İsa’nın ayini” kelimelerinden gelir. Çam ağaçları, ökse otu ve çelenkler, Hristiyanlık öncesi Avrupa’da yaşayan paganlara özgü sembollerdir. Kırmızı kıyafetli Noel Baba, pek çok farklı kültürde farklı hikayelerle hatta farklı isimlerle çocukların hafızalarına kazınan, varlığından şüphe duyulmaması için masal ve filmlerle desteklenen bir efsanedir. Asıl adının St. Nicholas olduğu ve bugünkü Türkiye sınırları içinde yer alan Demre’de bir zamanlar yaşadığı söylense de, tarihte bu konu hakkında da kesin bir bilgi yoktur. Noel şarkıları ise (haşa) “Hz. İsa’nın ilahlığı, Tanrı ile olan ortaklığı ve Tanrı’nın oğlu olduğu” gibi bozuk ve yanlış olan Hristiyan inançlarından bahseder.

Görüldüğü üzre Noel, pek çoğunun nereden, hangi milletin adetinden geldiği kesin olarak bilinmediği bir dizi toplama sembollerle dolu, karma bir bayramdır. 

Noel ve Biz

“Dindar” olarak tabir edebileceğimiz birçok Hristiyan tarafından bile kabul görmeyen ve eleştirilen bu bayramın Hz. İsa’nın (a.s.) doğum günü ile ve dolayısıyla Hristiyanlıkla uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. Aklı selim insanlar olarak, ilahi dinlerle özellikle de tüm dinlerin mührü İslam dini ile hiçbir alakası olmayan bu kutlamalara Müslümanların iştirak etmeleri düşünülemez. Müslümanlar, sahip olduğu İslami kimlikten duydukları onurun bir nişanesi olarak kendilerine ait olmayan Noeli kutlamaz ve bilhassa gözbebekleri evlatlarını da maddi ve manevi her yönüyle bu kutlamalardan uzak tutarlar. 

Müslümanlar, sadece İslam’a has, Hz. Muhammed’in (s.a.s.) sünnetinde yer alan kutsal günleri kutlarlar. Bundan dolayı sevgili Peygamberimizin kendisinin hiç uygulamadığı ve uygulanmasını emretmediği Noel/Christmas kutlamalarını Müslümanların hayat rutinine eklemek, istenmeyen bir yenilik, yani bidat olur. Bidatlardan ve daha da önemlisi İslam ve Hristiyanlık arasındaki temel fark olan tevhid inancını zedeleyecek davranışlardan kaçınmak her mü’minin vazifesidir.Tıpkı diğer peygamberler gibi, Hz. İsa’yı (a.s.) sevmek ve saymak da imanımızın bir gereğidir. 

İslam, bir yaşam tarzıdır, bütün hayatı kapsar, eksiksiz ve kusursuzdur. Bizler yaradılış gayemizi ve toplumdaki rolümüzü unutmamalı, insanlarla iletişimli olmalı ve onlara iyi örnek olmalıyız. 

Noel ve Çocuklarımız

Bunca karmaşanın içinde şunu kabul etmek gerekir ki, çocuklarımız ister istemez bu parıltılı bayram kutlamalarının cazibesinden etkilenebilirler. Özellikle yurtdışında yaşayan ebeveynler, Müslüman kimliklerine vurgu yaparak, bunun bizim değil Hristiyan arkadaş ve komşularımızın bayramı olduğunu anlatıp, çocuklarına kendi bayramlarımızı sevdirme ve onlar için özel kılmaya çalışmalıdır. 

Vatanda yaşayan ve Noel/yılbaşı kutlayan eş, dost ve akrabalarımızın bu davranışlarını kendi çocuklarımıza açıklamamız daha zor olacaktır elbette. Fakat bu yakınlarımızın da bazı açıklamalarla, kimliklerini hatırlayıp öze dönmeye ihtiyaçları olduğunu belirterek onları bilinçlenmeye davet etmemiz gerektiğini vurgulamamız çocuklarımız üzerinde etkili olacaktır. Emin olun ki, ebeveynlerin sağlam durması çocukların da güçlü şahsiyetler olarak toplumda yerini almalarını sağlayacaktır.

Çocuklarımızın özel ve unutamayacakları zamanlar geçirmeleri için kendi dini bayram ve kandillerimize daha fazla özen göstermemiz gerektiği de aşikardır. Ramazan ayı, bayramlar ve kandillerde evlerimizi ve camilerimizi çeşitli süs ve ışıklarla bezemek onları heveslendirip duygularını coşturacaktır. Atalarımız camilerimizi kandil ışıklarıyla süsleme geleneğini yıllardır sürdüregelmiştir. Ayrıca yine sünnet olan hediyeleşme adetimizi de yaşatmaları için çocuklarımızı, bu özel günlerde arkadaş ve komşularımızla hediyeleşmeye teşvik edebiliriz. Böylece onların, başkalarına özenmek yerine, kendi bayramlarını dört gözle bekleyen sağlıklı bireyler olarak yetişmelerini sağlayabiliriz.

Noel ve yılbaşı kutlamaları ile arasındaki farklar

Ülkemizde, miladi takvim baz alınarak yapılan yılbaşı kutlamaları, inanç ve sembollerin daha da  karmaşıklaştığı tuhaf bir hal almıştır. Kasım ayındaki Şükran gününün hindisi ile Aralık ayındaki Noel’in çam ağacı birleşmiş, bizim memleketimize 1 Ocak’ta yılbaşı diye gelmiştir.

Bizdeki taklide dayalı kutlamalar, Hristiyanların Noelde yaptıklarını yılbaşı gecesinde yapmaya çalışmaktan başkası değildir ki, onun da doğru yapıldığı söylenemez. İşin ilginç yanı ise, bilhassa Amerika’da yılbaşı gecesi evlerde hiç de abartılı kutlanmaz. Noel geçtikten sonra evlerindeki çam ağaçlarının da kıymeti harbiyesi bitmiş ve seneye yenisini almak üzere çöpe atılmıştır bile. Dini bayramları için aylar öncesinden yapılan alışverişler, hazırlıklar ve sonrasında da kutlamaların ardından gelen ‘yılbaşı partileri’ nisbeten sönük geçer. Asıl rağbet gören, Noel’in hemen ertesi günü, hediye iadesi, değişimi ve indirimleri kaçırmama telaşı için koşulan alışveriş merkezleridir. Yılbaşı kutlamaları, özellikle turistik yerlerde büyük gösterilerden, mahalle aralarında ise küçük çaplı havai fişek atımından ibaret olur.

Bu tür kutlamaların ticari çıkar maksatlı körüklendiği aşikardır. Adeta bir sürü psikolojisiyle, ışıltı ve parıltının cazibesine kananların sayılarının artışına da üzülerek şahit oluyoruz. Her geçen gün daha da yaygınlaşan Noel veya yılbaşı kutlamaları “aile, sevgi, barış, paylaşma ve hediyeleşme” gibi temalarla iyi yüzlü gösterilmeye çalışılsa da yukarıda açıklamaya çalıştığımız tüm konular göz önüne alındığında maneviyattan yoksun bu tür kutlamaların Müslümanlara sunacağı hiçbir şey yoktur diyerek hepinizi Allah’a (c.c.) emanet ediyoruz.

AKWA

Bir Yorum / One Comment

  1. tugba 02/02/2018 at 11:32 - Cevapla / Reply

    Güzel bilgiler çok işime yaradı

Yorum Bırakın / Leave a Comment

Instagram

Facebook

2 months ago

Akwa Website
Aşure 🍱.Aşure tarifimizin sevdiklerinizle tatlı bir huzura vesile olmasını dileriz.Tarif: Rabia Yener @rabia.m.yener .Malzemeler.2 su bardağı aşurelik buğday1 su bardağı nohut1 su bardağı beyaz kuru fasulye1 çay bardağı pirinç5 bardak şekerBol su (20-25 bardak)1 çay bardağı kuş üzümü veya kuru üzüm4 adet incir1/2 bardak kuru kayısı.Yapılışı: .Aşure için bir gün önceden hazırlık yapmanız gerekiyor. Ben aşurelik buğdayı, fasulyeyi, nohutu ve pirinci akşamdan ayrı ayrı kaplarda bol suya koydum. Gece yatmadan önce de, yine ayrı kaplarda, on-on beş dakika kaynatıp, ateşten aldım, kapaklarını kapalı tuttum, sabaha kadar beklettim. Böyle yapınca, ertesi gün hem pişmesi kolay oluyor hem de yumuşak oluyor. Aynı şekilde üzüm, kuru kayısı, incir ve cevizi de akşamdan suya koydum..Sabahleyin, buğdayı ve pirinci yıkadım, beraberce bol su ile ateşe koydum. Onlar kaynaya dursunlar, bu arada aksamdan yumusattığım fasulye ve nohutun kabuklarını soydum, böyle yapınca, renkleri parlak oluyor, yumuşak oluyor ve mide ve bağırsakları rahatsız etmiyor. Kabuklarını soyduğum fasulye ve nohutu, yine ayrı ayrı olmak üzere, bol su ile kaynamaya koydum..Nohutun pişme süresi biraz daha fazla olduğu için onu biraz daha fazla kaynattım. Buğday ve pirinç bir kaç saat birlikte pistikten sonra, iyice yumuşayan nohut ve fasulyeyi (aşağı yukarı 1-1,5 saat sonra) buğdayın içine kattım. Bütün malzemeler birlikte bir saat daha piştiler. Bu arada su ilave etmek gerekirse, ocağın üzerinde bulundurduğum, sıcak sudan ilave ettim ve altına tutmaması için arada bir tahta kaşıkla karıştırdım..Bu arada, yine akşamdan ıslattığım, kuru kayısı,üzüm ve inciri süzdüm, küçük parçalar halinde kestim ve yine ayrı ayrı olmak üzere suda haşladım. Haşladığım kuru meyveleri, kaynayan aşure malzemesine kattım..Birlikte 10-15 dakika daha kaynattıktan ve 5 bardak şekeri de ilave ettikten sonra, tekrar bir 10-15 dakika daha kaynatıp ateşten aldım, kaselere doldurdum..Akşamdan ıslattığım cevizin önce kabuklarını soydum, sonra irice dövdüm ve aşurenin üzerine serptim. (Cevizin kabuklarını soyunca, aşurenin rengini karartmıyor.).Afiyet Olsun! ... See MoreSee Less
View on Facebook

2 months ago

Akwa Website
Hicri 1445 yılınızı tebrik ederiz. 🌙#Hicri1445 #hicriyeniyıl ... See MoreSee Less
View on Facebook

3 months ago

Akwa Website
Kurban Bayramınız Mübarek Olsun 🌹 ... See MoreSee Less
View on Facebook

3 months ago

Akwa Website
Gayri Müslim Ülkede Kurban Kesimi İle İlgili Bilgiler .Yurtdışında yaşayan Müslümanların kurban kesim işi denetim, İslami açıdan kesim ve dağıtım yönüyle kimi zaman zorluklar içerir. .Kurban bayramının yaklaştığı şu günlerde, yurtdışında yaşayan çoğu Müslümanın aklında olabileceğini düşündüğümüz sorulara, Yusuf Ziya Kavakçı Bey’in verdiği cevapları istifadenize sunuyoruz..Link 👉🏻 profilimizdedir ... See MoreSee Less
View on Facebook

3 months ago

Akwa Website
Helal Et Mevzuu- DİB Din İşleri Yüksek Kurulundan Açıklamalar 📻.Kurban Bayramı yaklaşırken, Gayrimüslim bir ülkede İslamî usullere uygun hayvan kesimiyle ilgili soruları yönelttiğimiz röportajı tekrar istifadenize sunuyoruz.Röportaj:Nurgül ÇelikNurgül Çelik.Röportajımıza profildeki linkten ulaşabilirsiniz. ... See MoreSee Less
View on Facebook
Go to Top