Amerika’daki cami ve mescitleri tanıtım amaçlı hazırladığımız yazı serimizin bir parçası olarak, Massachusetts eyaletinin Springfield şehrindeki Turkish American Society of Western Massachusetts’in Diyanet İmam Buhari Camisinin hanımlar kolu başkanı Ayşe Bayrak hanımla yaptığımız röportajımızı siz okuyucularımıza sunuyoruz.
Springfield’da bir cami açmak düşüncesine sizi iten sebep ne idi ve bu düşünce ilk ne zaman aklınıza geldi?
Ayşe Bayrak: Toplumların manevi ve kültürel kimliklerinin korunmasında, birlik ve beraberliklerinin tesisi ve canlı tutulmasında ibadethaneler büyük rol oynarlar. Bu nedenledir ki rehberimiz, Efendimiz Resulullah(sav) Medine’ye hicretinde şehre girmeden önce birkaç günlüğüne konakladığı Küba köyünde hemen küçük bir mescit yaptırır. İlk Cuma namazı da burada kılınır. Şehre vardıktan sonra da çok vakit kaybedilmeden, bugünkü Mescid-i Nebevi’nin bulunduğu alanda bir mescid inşa edilir. Peygamber Efendimiz (sav) vefatına kadar, Amerikalıların da başkanlarına verdikleri “Commander in Chief’ ünvanı yani “Devlet idaresinde ve orduların komutasındaki en üst düzey lider” sıfatı ile bütün devlet işlerini bu mescitte icra etmiştir. Mescid-i Nebevi sosyal hayatın merkezinde, sorunların görüşülüp çözüme kavuşturulduğu bir mekandır aynı zamanda. Arınmanın ve ruhi gelişimin kısacası toplumsal dönüşümün inşa edildiği bir yuvadır, okuldur Mescid-i Nebevi.
Farklı kültür ve dinlerin hakim olduğu diyarlarda asimilasyona karşı, Mescid-i Nebevi’nin kuruluş ve icra ruhunu taşıyan kurum ve mekanların tesis edilmesi önemli ve zaruridir. İmam Buhari Camisi de bu vizyon ve hayalin ürünüdür.
2002 yılında eşim Prof. Dr. Tuncay Bayrak’ın öğretim görevlisi olarak vazifeye başlaması nedeniyle geldiğimiz bu şehrin gittikçe büyüyen kalabalık bir Türk nüfusuna sahip olması bizim için çok sevindiriciydi. Ancak, geleneksel alışkanlıklar ve iletişim eksikliğinden dolayı bölgedeki Türklerin diğer milletlerin tesis ettikleri cami ve mescitlere gitmeyişleri, buna rağmen bir derneklerinin ve mescidlerinin dahi olmayışı büyük bir eksiklikti. “Melting Pot” olma özelliğindeki Amerikan yaşam tarzının, gerekli tedbirleri almazsak gelecek nesillerimizin milli ve kültürel kimliklerini eritecek olması gerçeği, bizi buradaki Türk toplumuna öncülük edip onları organize etmeye sevk etti ve 2006 yılında Turkish American Society of Western Massachusetts derneğimizi kurduk. Hemen ardından satılmakta olan bir kiliseyi dernek olarak satın aldık, restore edip camiye çevirdik.
Amerika’da kiliseden dönüştürülen camileri çok duyduk. Eskiden başka bir dine hizmet vermiş olan bir ibadethaneyi camiye dönüştürmek nasıl bir süreçti?
Ayşe Bayrak: Aldığımız kilise 1864 yılında yapılmış, cemaatinin azalması sonucu kapanarak satışa çıkarılmış, oldukça eski bir binaydı. Kelimenin tam anlamıyla her tarafı dökülmekteydi. Yaptığımız yorucu ve uzun restoreler sonucunda kilise binasının ek yapısı olan rahibin iki katlı evinin üst katını imamın dairesi olarak, alt katını ise, sınıflar, ofis, mutfak ve banyodan oluşan dernek dairesi olarak restore ettik. Kiliseyi de içine girdiğinizde içinizi huzur dolduran ışıl ışıl bir camiye çevirdik. Zamanında bu kilisede evlenmiş, baptiz olmuş Amerikalı komşularımız bile camimizi ziyaret ettiklerinde, o eski döküntü binayı böylesine pozitif enerji veren, pırıl pırıl güzel bir mekana dönüştürmüş olmamıza şaşırmaktalar. Cami bahçemizdeki restore ve geliştirme faaliyetlerimiz ise hala devam etmekte. Daha birçok proje ve hedeflerimiz var. Rabbim en güzeliyle tamamlamayı nasip eder inşaallah.
Caminizin iç ve dış mekanından bahsedebilir misiniz?
Ayşe Bayrak: Camiye çevirdiğimiz kilise binasının oldukça yüksek, yarı kubbeli bir tavana ve bu tavanı destekleyen sütunlara sahip olması, ayrıca hanımlar için tahsis edilebilecek geniş bir balkon katına sahip olması, klasik bir cami havasını oluşturmamızda çok etkili oldu. Kiliseye ait sanat eseri orjinal pencere vitraylarında herhangi bir resim ve hac işaretleri olmadığı için onları muhafaza ettik. Duvar ve halılar için seçtiğimiz renklerle de cami içinde huzur verici bir atmosfer oluşturduk. Duvarlara işlettiğimiz tezhipli hat süslemelerimiz ise müslim ve gayri müslim tüm ziyaretçilerimizi hayran bıraktırmakta. Binanın ön cephesindeki yarı minare yapısındaki kulesine, Türkiyeden getirterek yerleştirdiğimiz alemimizin hilalı ise cami oluşumuzun görsel simgesi.
Amerika’nın pek çok şehrinde yeni camiler yapıldığı haberleri gündemde. Maalesef bazı kesimler protesto ve çeşitli engellemelerle buna mani olmaya çalışıyorlar. Siz bu tür bir sorunla karşılaştınız mı? Eğer karşılaştıysanız sorunları nasıl aştınız?
Ayşe Bayrak: Rabbimizin bir lütfü olarak biz ilk günden itibaren hiçbir negatif bir tepkiyle karşılaşmadık elhamdülillah. Bilakis gayri müslim ziyaretçilerimiz takdir ve memnuniyetlerini ifade etmekteler her zaman.
Kilisenin eski müdavimlerinin herhangi bir tepkisi oldu mu?
Ayşe Bayrak: Kilisenin eski müdavimlerine ve komşularımıza her fırsatta camimizin kapısını açık tuttuğumuz için ziyaretlerinde çocuklarının babtist olma anılarını, kendilerinin ya da çocuklarının evlilik törenlerine ait anılarını paylaşmaktan çok mutlu oluyorlar. Kapanan kiliselerini cami olarak bir ibadethaneye çevirip binaya yeniden hayat kazandırdığımız için de çok minnettar olduklarını, camimizin huzur verici pozitif bir atmosfere sahip olduğunu da ifade ediyorlar. Gayri müslim komşularımızdan, camiye para yardımı toplamak için kek, kurabiye yapmada ya da cami içinin temizliğinde yardım teklifinde bulunanlar, hatta bizzat gelerek satışlarımıza yardım edenler bile oldu. Satışlarımızda görev alarak, boynuma sarılıp kucaklayarak sevgilerini ifade eden komşularımız mutluluk kaynağı bizim için.
Türkiye’de camiler genelde devlet ve hayırsever vatandaşlar tarafından finanse ediliyor. Amerika’da bu mali desteği nereden temin ettiniz?
Ayşe Bayrak: 2006 yılında kurduğumuz Turkish American Society of Western Massachusetts derneği olarak kiliseyi bölgede organize ettiğimiz Türk gurbetçilerimizin maddi destekleriyle aldık. 2010 yılında ise Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanlığımız da kalan borcumuzu ödememizde yardımcı oldu ve Türkiye’den imam tayin etti camimize. Halen camimizin tüm masrafları bölgemizdeki hayırsever gurbetçilerimizin bağış ve aidatlarıyla karşılanmaktadır.
Caminizde ne gibi faaliyetler yapılmakta?
Ayşe Bayrak: Bölgede ilim, huzur ve hidayet kaynağı olması niyet ve hayalleriyle kurduğumuz, başkanlığını eşimin yaptığı, hanımlar kolunun da başkanı olduğum dernek ve camimiz, çalışmalarına 2006 yılından beri devam etmekte. Diyanet İşleri Başkanlığımızın da maddi ve manevi destekleriyle, fedakar imamlarımız ve eşleriyle beraber yürüttüğümüz bu faaliyetler ve hazırladığımız programlar, halkımız ve ülkemizin üst düzey yöneticilerince beğeni toplamakta ve takdir görmektedir.
Bu faaliyetler kapsamında; Cuma günleri yetişkin hanımlara, hafta sonu ise 60 kişiyi aşan Türk öğrencilerimize ve sayısı 20’yi bulan Somalili öğrencilerimize Kur’an ve Din Bilgisi dersleri vermekteyiz. Her dönem sonunda öğrencilerimizin sahnede sergiledikleri mezuniyet programlarında, Türk ve İslam tarihimizin önde gelen şahsiyetlerini tanıtmakta, edebiyatımızın güzel örneklerinden derlediğimiz şiirlerimizle ve hazırladığımız kısa skeçlerle milli ve manevi değerlerimizi gençlerimizin ruhunda diri tutmayı hedefliyoruz. Camimizin tıka basa dolduğu kandil gecelerinde ve bayramlarda özel programlar hazırlamakta, cami cemaatimizin gönüllüleriyle düzenlediğimiz iftar ve sahur yemekleriyle, mukabele ve teravihlerle zenginleştirdiğimiz Ramazan ayımızı birlik ve beraberlik içinde ihya etmekteyiz.
Caminizde gayri müslimlere yönelik etkinlikler düzenleniyor mu?
Ayşe Bayrak: Yazları düzenlediğimiz geleneksel piknik ve şenliklerle hem Türk toplumumuzu bir araya getirmekte hem de davet ettiğimiz Amerikalı komşularımızla sıcak ilişkiler kurmaktayız. Bölgemizdeki kilise rahipleri cemaatleriyle, lise öğretmenleri öğrencileriyle beraber camimizi ziyaret etmekteler. Bu ziyaretlerde müslümanlar hakkındaki önyargıları düzeltme amaçlı, tebliğ ruhunda, İslamın temel prensiplerini tanıtıcı sunumlar yapmaktayız. Ayrıca davet edildiğimiz bazı kiliselerde de kısa sunumlar yapmaktayız.
Camimizin mahallesindeki komşularımızla yakın ilişkiler kurmak ve gelir getirmesi amacıyla cami bahçemizde, ucuz kılık-kıyafet ve kullanılmış eşyalar satmakta, hayrina verdiklerimizle, komşularımıza dağıttığımız aşurelerimizle gönülleri fethetme gayretindeyiz. Bölgemizde toplumun hayrına hizmet ettiğimizi vurgulamak için kiliselerle beraber şiddet ve suçlara karşı ortaklaşa protesto gösterileri düzenlemekteyiz. Polis şefimiz, suç oranının diğer yerlerden daha fazla olduğu bu mahallede, camimiz açıldıktan sonra suç oranının fark edilir derecede düştüğünü, bizim bunda pozitif yönde katkımızın olduğunu ifade etmişti bir pikniğimizde.
Sadece Yaratanın rızasını umarak O’nun yolunda sarfettiğimiz bütün bu emeklerimizin, hem beraber yaşadığımız toplumun hem de kendi insanımızın, neslimizin kurtuluş, huzur ve saadetine vesile olması en büyük temennimiz. Gayret bizden, başarı ve zafer Rabbimizden…
Yorum Bırakın / Leave a Comment