Cami, Müslümanlar için bir ibadethaneden çok daha fazlasıdır. Müslümanlar camide ibadet eder, ilim öğrenir, İslami konular hakkında fikir alışverişinde bulunur ve buna benzer daha pek çok şey caminin çatısı altında gerçekleşir . Nitekim bir çok ülkede camiler sosyal merkez olarak da kullanılmaktadır. Yurtdışında camiler aynı zamanda İslam hakkında eğitim verilen yerler olarak kullanılır. Bayram kutlamaları ve toplantılar da camilerde yapılmaktadır. Özellikle gayri Müslim ülkelerde yaşayanlar icin camiler, İslami eğitim ve sosyal aktiviteler açılarından çok önemlidir. Ayrıca Müslümanların dini ve kültürel değerlerini koruyup birbirini yakından tanımaları ve teşvik etmeleri bakımından Müslümanları birleştirmede büyük bir rol oynamaktadır.

Peygamber Efendimiz (SAV) şöyle buyuruyorlar;

Kim ki Allah rızası için bir Mescid inşa ederse, Allah da onun için cennette bir bina inşa eder.

Bu kısa girişten sonra, Troy’da bir caminin kurulmasında hizmetleri olan Mehmet Demiroğlu ile yapmış olduğumuz röportajı istifadenize sunuyoruz.

Bize Troy hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?

M. Demiroğlu: Troy, New York’un Başkent Bölgesini oluşturan üç şehirden biridir. Bu şehir, New York eyaletinin başkenti olan Albany’nin 8 mil, ve New York şehrinin 150 mil kuzeyinde yer alıyor. Bu bölge endüstrinin doğdugu yer olarak kabul edilmektedir.

Troy, ‘Uncle Sam” in ana vatanıdır ve ayrıca en eski mühendislik okullarından biri olan Renseelear Polytechic Institute (RPI)’in bulunduğu şehirdir. 19.yy sonlarında nüfusu 100.000’den fazla olmasına rağmen, 2013 yılı itibariyle mevcut nüfusu 50.000 civarında kalmıştır. Burası ekonomik ve nüfus yönünden tekrar dirilmeye çalışan tipik bir tarihi Amerikan şehridir.

Troy’da yaşayan Müslümanlardan bahsetmenizi istesek?

M. Demiroğlu: Troy’da Müslüman Öğrenci Dernegi (Muslim Studen Association- MSA) 70’lerin sonlarında, RPI’da okuyan Müslüman öğrenciler tarafından kurulmuştur. Orada pek çok ülkeden öğrenciler bulunmaktaydı. Mesela 80’lerde Cezayir ve Pakistan’dan gelen öğrenciler çoğunlukta idi, 90’lar da ise Malezya ve Türkiye’den gelen öğrenciler dernekte çoğunluk oluşturuyordu . Şimdi ise dernekte Amerikan Müslümanları çoğunluktadır. 2001’e kadar, öğrenci olmayan Müslümanlar dahil bütün İslami aktiviteler MSA tarafından yapılıyordu.

2001’de bizler, öğrenci olmayan Müslümanların ihtiyaçlarına odaklanabilmek için Troy Müslüman Cemiyetini (Muslim Community of Troy- MCT) kurduk. MCT’de çoğunluk göçmen Müslümanlardır, fakat yeni Müslüman olanlarla, onların çocukları bu oranı hızla değiştirmektedir.

Müslümanların sayısını tam olarak söylemek çok zor, ama bu bölgede yaklaşık 10.000 civarı Müslümanın yaşadığı düşünülmektedir.

Troy’da daha önce bir cami var mıydı? Cuma ve bayram namazlarında Müslümanlar nerede toplanıyorlardı? Yeni bir camiye neden ihtiyaç duyuldu?

M. Demiroğlu: Evet, Troy’da 1986 yılında çoğunlukla öğrencilerin katılımıyla alınmış bir mescid var. Cuma namazları ise, RPI’in ana kampüsünde kılınıyordu. Bu vesile ile bunca yıl bizlere, sadece Cuma namazı için değil bayramlarda ve bağış toplama yemeklerinde bile yer temin etmede yardımcı olan ve anlayış gösteren okul yöneticilerine minnettar olduğumuzu belirtmek isterim. Teravih namazlarını ise her zaman Troy’daki mescidde kılıyorduk.

90’ların başında yeni Mescid için müzakerelere başladık. 90’ların sonu 2000’lerin başında yeni Mescid için yer bulma çalışmalarına devam edildi. 2000’lerde öğrenci olmayan Müslüman toplumunun hızla artması, bu işi hızlandırmamızda çok büyük bir baskı oluşturuyordu.

Müslüman ve gayri Müslimlerin bu camiden istifade edebilmeleri için ne tür etkinlikleriniz var?

M. Demiroğlu: Bir önceki mescidimizde, vakit namazları ve teravih namazları kılınıyor, hafta sonu İslam okulu, hafızlık okulu, seminerler, halaqah (sohbetler) yapılıyor, Ramazan’da günlük iftar yemeği veriliyordu. Ayrıca Müslümanlar için Nikah Servisi ve Danışmanlık sağlanıyordu. Bir önceki mescid yeterli büyülükte olmadığı için, gayri Müslimler için aktivitelerimiz sınırlı kalıyordu. Bazen lise öğrencileri namaz kılınışını seyretmek için gelirdi ve nadiren de Dinlerarası Diyalog Ekibinden misafirler gelip ziyaret ediyordu.

Elhamdulillah yeni camimiz bizlere daha geniş bir yer sunuyor. Yeni mescidimizde bu yukarıda saydığımız aktivitelerin yanı sıra Cuma ve Bayram namazlarımızı kılabiliyoruz. Dinler arası bilgi alış-verişinin yapıldığı programlarımız, okullardan ve diğer dini organizasyonlardan gelen misafirlerimiz var. Ayrıca inşallah akşam yemekleri, yardım yemekleri, seminerler, nikahlar ve düğünler tertip edip özel dersler verebilecegiz.

Türkiye’de camiler genelde hayırsever vatandaşlar tarafından yaptırılıyor. Amerika’da bu iş için gerekli mali desteği temin ettiniz?

M. Demiroğlu: Her yerde olduğu gibi bu proje de cemaatin maddi katılımlarıyla gerçekleşmiştir. Bu proje için yıllarca yüksek miktarda bağışta bulunan iki arkadaşımızın yanı sıra diğer cemaat üyeleri ve öğrencilerin katılımı devam etmiştir.

Caminin mimarisinden bahsedebilir misiniz?

M. Demiroğlu: Bizim mescidimiz, tarihi ve modern mimarinin karışımından oluşuyor. Dışarıdan bakıldığında; İran-Selçuk mimarisini anımsatan, iki büyük girişi ve iki minaresi bulunan bir yapı olduğunu söyleyebiliriz.
Namaz kılınan salon 24m x 24m x8m ebatlarındadır ve 11m çapında bir kubbeye sahiptir. Lobisi ise; 26m x 20m ebatında, gün ışığını maksimize etmek için büyük bir tavan penceresi olan bir yerdir. İçinde, ofisimiz, kütüphanemiz, toplantı salonumuz, ayakkabı ve manto odamız, küçük bir mutfağımız, küçük çocuklu bayanlara ayrılmış bir odamız vardır. Böylece ebeveynler programı izlerken ve dinlerken cocuklar da güzel vakit geçirebilirler.

Amerika’da cami imamlarına namaz kıldırıp hutbe okumaktan çok daha fazla ve farklı görevler düştüğünü biliyoruz. Müslüman gençlerin, bulundukları toplumda eriyip kaybolmamaları, dış çevrelerin baskılarından ve yönlendirmelerinden etkilenmemeleri ve doğru bilgiye kolayca ulaşabilmeleri için imamlarımıza büyük görevler düşüyor. Bu çerçeveden bakınca, cami imamınızın fonksiyonlarından biraz bahsedebilir misiniz?

M. Demiroğlu: Bu biraz zor birşey ancak, yukarıda söylenenlere bazı yönlerden katılmıyorum. Çocuklarımızın, ailelerimizin ve kendimizin güvenligini sağlama yükü çok ağır ama bu sorumluluk sadece imamların omuzlarına yüklenemez. Cemaatte herkes, kendi kapasitesine uygun bir görevin bir kısmını üstlenmeli. Bizler cemaat işlerinde çok aktif olmalıyız, gerektiğinde liderlik görevini üstlenmeliyiz. Güzel çocuk yetiştirmek için bütün bir cemaatin birlikte çalışması gerekir. Farkında olmamız gereken bir diğer konu ise şimdiki gençliğin bizimkilerden farklı olduğudur. Bu gerçeği kabullenip, onları yaşadıkları zamana ve topluma göre yetiştirmeli, hazırlamalıyız. Amerika’da yeni imamlar ve cemaat liderleri yetiştirmek için enstitüler kurmamız gerekiyor. Onlara örnek modeller verelim, bizler onlar için örnek modeller olalım. Yapılan işler sözlerden daha etkilidir. Eskilerin tabiriyle “ Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz”.

Amerika’nın pek çok şehrinde yeni camiler yapıldığı haberleri gündemde. Maalesef bazı kesimler protesto ve çeşitli engellemelerle buna mani olmaya çalışıyorlar. Siz bu tür bir sorunla karşılaştınız mı? Eğer karşılaştıysanız sorunları nasıl aştınız?

M. Demiroğlu: Elhamdülillah şimdiye kadar büyük bir sorunla karşılaşmadık. Her yerde olduğu gibi, burda da küçük münferid olaylar oluyor. Olanların Müslümanlarla/ İslamla ya da camilerle alakalı olduğunu düşünmedik. Bunca negatifliğe ve nefretle boyanmış medyaya ragmen, inanılmaz bir şekilde görüyoruz ki, insanlar hala hoşgörü sahibi ve anlayışlı. Yine de buna itimad etmemeli, saygı ve sevgi ile İslamın gerçek yüzünü gösterme konusunda aktif olarak çalışmalıyız. Müslüman ve gayri Müslim komşularımıza karşı hayırsever, merhametli ve örnek insanlar olmalıyız.

AL-HIDAYA CENTER

Islamic Community Center of Troy & Latham NY
322 Troy Schenactady Rd, Latham, NY 12110
(518) 608-1256

Rop: Nurgül Çelik

al-hidaya.org

Yazının İngilizcesini okumak için tıklayın