Thanksgiving ve Hikayesi

Amerika`da Kasım ayının son perşembesi Thanksgiving olarak kutlanır. Amerikalı aileler, özellikle hindi ve o güne ait yemeklerini pişirip yedikleri bir akşam yemeğinde biraraya gelir ve sahip oldukları için şükrederler.

Bu gelenek nasıl başlamıştır ve başlangıçta kim ne için şükranlarını sunmuştur?

Hikayeye göre; 1600’lü yıllarda Avrupalı göçmenler, yerli bir kabile olan Wampanoag`ların yaşadığı  bugün Massachusetts ve Rhode Island olarak bilinen kayalıklı sahile inerler.

Wampanoag kabilesi yılda bir kaç kez göç eder, yazın balık avlamak için nehir kenarına, ekim mevsiminde ekimlerini yapar, geyik avlamak için ormana giderler. Geyik derisinden elbise yapar, etini de kış ayları için stok ederlerdi. Kışın ise daha iç kesimlere giderek soğuktan korunurlardı. Bir direğin etrafını ağaç dallarıyla çevirdikleri çadırlarda yaşarlardı.

Bazı yerli kabilelerde erkekler, bazılarında ise kadınlar politik güçleri ellerinde bulundururlardı. Kadınlar kabileler arasındaki anlaşmazlıkların çözümü için erkekleriyle beraber karara katılırlar, oy kullanırlardı. Hatta yıllar sonra Benjamin Franklin bu politik sistemi öğretmesi için bazı kabileleri New York Albany`ye çağırmış ve böylece yerlilerin politik sistemleri ve yöntemleri Amerikan anayasasına (The Constitution) model olmuştur.

Wampanoag`larda herkes eşit haklara sahipti; avlanmaya gittiklerinde, kendilerinden başka canlıları da düşünürler, hayvanlar için geriye, kemik ve et parçaları bırakırlar, çok az yiyecekleri olsa bile, ellerindekini paylaşırlardı.  Adetleri olduğu üzere, Amerika`ya gelen göçmenlere de böyle davranırlar; töreleri ve dinleri yeni gelenlere yardımı emreder ve onları nezaketle karşılarlardı.

Göçmenler yeni dünyanın şartlarına uyum sağlamakta zorluklarla karşılaşırlar. Beraberlerinde getirdikleri tohumlar kayalık arazide yetişmeye elverişli değildir.  Bu yeni dünyanın bilgilerini öğrenmeleri gerekmektedir. Durumları hiç de iyi değildir, açlıktan ölmek üzeredirler. Tam bu sırada Wampanoag kabilesinden Squanto ile karşılaşırlar.

Squanto, Amerika’ya ilk gelen kaşiflerden John Weymouth ile tanışmış, onunla seyahatler yapmış ve İngilizceyi öğrenmiş bir yerlidir. Daha sonralar İspanya`ya köle olarak satılmış, bir müddet sonra da kölelikten kurtularak tekrar Amerika`ya gelmiştir. Köyüne gelince bütün köy halkının göçmenlerin getirdikleri salgın hastalıklardan öldüğünü, geride kemik ve cesetten başka hiç bir şey kalmadığını görür. Komşu köye gidip orada yaşamaya başlar.

Squanto ve kabilesi, göçmenler gelince onları önce uzaktan incelemeye başlarlar, sonra da yaklaşmaya ve tanışmaya karar verirler. Squanto onlara nasıl mısır ekileceğini, geyik avlamayı, kunduz derisinden elbise yapmayı, istiridye pişirmesini, zehirli otları, hangi otun hangi hastalığa şifa olduğunu, yerli usulü ev yapmayı ve daha bir çok şeyi öğretir.

Göçmenlerin durumu yavaş yavaş düzelir, mutludurlar, artık ambarlarında yeterince mahsulleri, mısırları ve unları vardır. Göçmenler bunu bir “şükran günü” ile kutlamaya karar verirler. Yerlileri de çağırırlar, birlikte yemek yer ve şükrederler.

Üç yıl bu barış içinde yemek geleneği devam eder. Fakat sonraki yıllarda gelen göçmenlerin, ilk gelenler kadar yerlilere ihtiyaçları yoktur. Bir çokları da  yerlilerin yaptığı yardımı unuturlar. Aralarındaki güvensizlik büyür, dostluklar zayıflar. Kendilerinin Avrupa`da gördükleri muameleyi, bu sefer yerlilere göstermeye başlarlar. Aynı masada yemek yiyerek kutlama yapanlar, birbirinin düşmanı oluverirler.

Yerli kaynaklarına göre olay bu kadarla da kalmamış; 1637`de şu an Groton olarak bilinen Connecticut koyunda, yerli 700 kadın, erkek ve çocuk bugün Thanksgiving olarak kutlanan günde, mısır hasadından sonra, kutlama yemeği için bir araya gelirler. Şafaktan önce herkes uykuda iken İngiliz göçmenler tarafından kuşatılırlar. İngilizlerin lideri erkeklerin dışarı çıkmasını emreder. Çıkanları öldürür, içerde kalan çocuk ve kadınları diri diri yakarlar. Zafer nağraları atan göçmenler, köy köy gezip, kalan kadın ve çocukları öldürür, 500 tanesini de esir olarak gemilere bindirip, İngiltere’ye götürürler.

Bu zeferi Thanksgiving günü olarak ilan ederler ve festival boyunca, kafaları kesilmiş yerlilerin başlarıyla futbol topu gibi oynarlar. Kendilerine dostlukla yaklaşan Wampanoag kabilesi bile zulümlerinden çılgınlıklarından kurtulamaz, reislerinin başı bir direğe asılır ve 24 sene o direkte asılı olarak bırakılır.

Rabbimizin verdiklerine ve nimetlerine şükretmeye kalksak, her anımızın “şükran” olması gerekir, öyleyse ayrı bir şükran gününe ne hacet. Her anımıza Elhamdülillah.

Araştırma; Rabia YENER

Kaynaklar;

www.manataka.org

Bir Yorum / One Comment

  1. Muzeyyen 02/02/2018 at 11:33 - Cevapla / Reply

    Aman Allahim…gercekten cok sasirtici, bugune cok daha masum bir anlam yuklerken bu bilgiler beni gercekten sasirtti. Oyle tahmin ediyorum ki cogu Amerikali bile onler icin onemli olan bugunun gecmisini bilmiyorlardir. Bu aydinlatici arastirmaniz icin cok tesekkurler…

Yorum Bırakın / Leave a Comment

Instagram

Facebook

2 months ago

Akwa Website
Aşure 🍱.Aşure tarifimizin sevdiklerinizle tatlı bir huzura vesile olmasını dileriz.Tarif: Rabia Yener @rabia.m.yener .Malzemeler.2 su bardağı aşurelik buğday1 su bardağı nohut1 su bardağı beyaz kuru fasulye1 çay bardağı pirinç5 bardak şekerBol su (20-25 bardak)1 çay bardağı kuş üzümü veya kuru üzüm4 adet incir1/2 bardak kuru kayısı.Yapılışı: .Aşure için bir gün önceden hazırlık yapmanız gerekiyor. Ben aşurelik buğdayı, fasulyeyi, nohutu ve pirinci akşamdan ayrı ayrı kaplarda bol suya koydum. Gece yatmadan önce de, yine ayrı kaplarda, on-on beş dakika kaynatıp, ateşten aldım, kapaklarını kapalı tuttum, sabaha kadar beklettim. Böyle yapınca, ertesi gün hem pişmesi kolay oluyor hem de yumuşak oluyor. Aynı şekilde üzüm, kuru kayısı, incir ve cevizi de akşamdan suya koydum..Sabahleyin, buğdayı ve pirinci yıkadım, beraberce bol su ile ateşe koydum. Onlar kaynaya dursunlar, bu arada aksamdan yumusattığım fasulye ve nohutun kabuklarını soydum, böyle yapınca, renkleri parlak oluyor, yumuşak oluyor ve mide ve bağırsakları rahatsız etmiyor. Kabuklarını soyduğum fasulye ve nohutu, yine ayrı ayrı olmak üzere, bol su ile kaynamaya koydum..Nohutun pişme süresi biraz daha fazla olduğu için onu biraz daha fazla kaynattım. Buğday ve pirinç bir kaç saat birlikte pistikten sonra, iyice yumuşayan nohut ve fasulyeyi (aşağı yukarı 1-1,5 saat sonra) buğdayın içine kattım. Bütün malzemeler birlikte bir saat daha piştiler. Bu arada su ilave etmek gerekirse, ocağın üzerinde bulundurduğum, sıcak sudan ilave ettim ve altına tutmaması için arada bir tahta kaşıkla karıştırdım..Bu arada, yine akşamdan ıslattığım, kuru kayısı,üzüm ve inciri süzdüm, küçük parçalar halinde kestim ve yine ayrı ayrı olmak üzere suda haşladım. Haşladığım kuru meyveleri, kaynayan aşure malzemesine kattım..Birlikte 10-15 dakika daha kaynattıktan ve 5 bardak şekeri de ilave ettikten sonra, tekrar bir 10-15 dakika daha kaynatıp ateşten aldım, kaselere doldurdum..Akşamdan ıslattığım cevizin önce kabuklarını soydum, sonra irice dövdüm ve aşurenin üzerine serptim. (Cevizin kabuklarını soyunca, aşurenin rengini karartmıyor.).Afiyet Olsun! ... See MoreSee Less
View on Facebook

2 months ago

Akwa Website
Hicri 1445 yılınızı tebrik ederiz. 🌙#Hicri1445 #hicriyeniyıl ... See MoreSee Less
View on Facebook

3 months ago

Akwa Website
Kurban Bayramınız Mübarek Olsun 🌹 ... See MoreSee Less
View on Facebook

3 months ago

Akwa Website
Gayri Müslim Ülkede Kurban Kesimi İle İlgili Bilgiler .Yurtdışında yaşayan Müslümanların kurban kesim işi denetim, İslami açıdan kesim ve dağıtım yönüyle kimi zaman zorluklar içerir. .Kurban bayramının yaklaştığı şu günlerde, yurtdışında yaşayan çoğu Müslümanın aklında olabileceğini düşündüğümüz sorulara, Yusuf Ziya Kavakçı Bey’in verdiği cevapları istifadenize sunuyoruz..Link 👉🏻 profilimizdedir ... See MoreSee Less
View on Facebook

3 months ago

Akwa Website
Helal Et Mevzuu- DİB Din İşleri Yüksek Kurulundan Açıklamalar 📻.Kurban Bayramı yaklaşırken, Gayrimüslim bir ülkede İslamî usullere uygun hayvan kesimiyle ilgili soruları yönelttiğimiz röportajı tekrar istifadenize sunuyoruz.Röportaj:Nurgül ÇelikNurgül Çelik.Röportajımıza profildeki linkten ulaşabilirsiniz. ... See MoreSee Less
View on Facebook
Go to Top