Hz Muhammed’in (SAS) Hayatı, Martin Lings

Son peygamber Hz Muhammed Mustafa (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), hayatının büyük bir bölümü en ince detaylarına kadar kayıt altına alınmış belki de tek insandır.

Asırlar boyu kasideler ve naatlarla, aşk şiirleriyle övülmüş nadide, örnek bir insan, gönüller sultanı, sevgililer sevgilisidir, Yaradan’ın son elçisi. Modern çağda da en çok merak edilen, hakkında en çok araştırma yapılan insandır. Çeşitli dillerde hayatını anlatan bir çok eser yazılmıştır. Martin Lings (Ebu Bekr Siraceddin) tarafından kaleme alınmış olan, “en çok satılanlar” listesinde de yer alan “Hz. Muhammed’in (SAS) (En Erken Kaynaklara Dayalı) Hayatı kitabı da bunlardan biridir.

8. ve 9. yüzyıla ait İslam medeniyetinin en eski Arapça metinleri üzerinde, üç yıl kadar süren bir araştırmanın sonucu kaleme alınmış olan bu değerli eseri daha iyi değerlendirebilmek için önce yazarını tanımak yerinde olacaktır.

Martin Lings 1909 yılında İngiltere’de doğdu. Oxford Üniversitesi’nde İngiliz Dili ve Edebiyatı okudu. 1938 yılında Müslüman oldu. 1939 yılında Kahire’ye gitti ve Arapça öğrenmeye başladı. 12 yıl Kahire Üniversitesi’nde İngilizce dersleri verdi. 1952 yılında İngiltere’ye döndü ve Londra Üniversitesi’nde Arapça lisans eğitimini tamamladı. Aynı üniversitede Ortadoğu ve Afrika Bilimleri Bölümünden doktorasını aldı. Sonraki yıllarda beğenilen bir kitap haline gelen doktora tezi Cezayirli mutasavvıf Ahmed El Alawi Eş Şazili üzerinedir. Doktorasını bitirdikten sonra İngiltere Müzesinde ve Kütüphanesinde, başta Arapça metinler olmak üzere Ortadoğu elyazmaları sorumlusu olarak görev yaptı. Ayrıca “İslam Eserleri” sergisi için kurulmuş Sanat Komitesinin üyesi ve danışmanı olarak da çalıştı. 1977 yılında Kral Abdülaziz Üniversitesi’nin daveti üzerine Mekke’de yapılan İslami Eğitim Konferansı’na katıldı ve sunum yaptı. Müslüman olduktan sonra Ebu Bekr Siraceddin ismini alan Martin Lings 2005 yılında İngiltere’ de vefat etmiştir.

Avrupa ve Amerika’da birçok düşünür ve yazara ilham kaynağı olan Martin Lings’ in, İslam tasavvufu hakkında yazmış olduğu eserleri birçok dile de çevrilmiştir. Bunlardan Türkçe’ ye de çevrilmiş, “Antik İnançlar ve Modern Hurafeler”, “Yirminci Yüzyılda Bir Veli”, “Tasavvuf Nedir” adli eserleri yanısıra yazarın, “Shakespere’ in Sırrı” adlı kitabı, birçok şiirleri ve makaleleri de bulunmaktadır.

1983 yılında yayınlanan “Hz Muhammed’in (SAS) Hayatı” adlı eserine birçok İslam ülkesinde “Siyer” ödülü verilmiştir. Bu kitapta, konu edindiği muazzam hayat hikayesine hakimiyeti ve anlatımdaki ustalığı yazarın ilmi ve edebi kişiliğini yansıtmaktadır.

Yalın ve direk anlatım tarzını şiirsel bir üslupla birleştiren yazar, görkemli bir tarihin anlatımını, kronolojik olarak sıralanan olaylar arasındaki akıcı geçişlerle, sıkılmadan defalarca okuyabileceğiniz bir şahesere dönüştürmüştür.

Kitap, Hz. İbrahim (AS), Hz. İsmail (AS) ve annesi Hz. Hacer’in hikayesiyle başlıyor. Kabe’nin inşası, yüzyıllar içinde puta tapıcılığın oluşum hikayesi ve Peygamber (SAS) Efendimizin doğumu öncesi Arap yarımadasındaki toplumun sosyal, kültürel ve inanç yapısı açıklanıyor. Hz. Muhammed (SAS) Efendimizin Hz. İsmail’in (AS) direk soyundan olan Kureyş’ e kadar uzanan soyağacının detayları veriliyor. Peygamberin (SAS) tebliğ mücadelesinde yanında ve karşısında yer alanlarla olan bağları ve toplum içindeki statüsü açıklanıyor. Çocukluktan gençliğe, devamında olgunluk dönemi ve ilk vahiyle başlayan peygamberlik sürecinde bir toplumun ayakta kalma mücadelesi ve dönüşümü, sevgi, hüzün, sevinç, hayal kırıklığı, ümit, savaş, sadakat, ticaret gibi insan hayatına dair tüm unsurlar, yaşananların şahitleri olan Ashabın direk anlatımlarıyla resmedilmiş. Kitapta, yazarın usta anlatımıyla, Peygamberin (SAS) dava arkadaşları olan Ashabın, ütopik ve masalımsı karakterler olmaktan çıkıp, insanı tüm zaaflarına rağmen ulvileşen, canları pahasına Kuran’a ve Hz. Muhammed (SAS)’e sadık, örnek kahramanlar olduğunu görüyorsunuz. Yazar, yaşanan olaylara, sorun ve sorulara binaen gelen ilahi mesajlardan da örnekler vererek, 23 yıl süren vahiyle örgülenen dini oluşumu ustaca anlatmış.

Aynı zamanda bir Shakespeare uzmanı olan Martin Lings, rivayet ve ayet meallerinde Ortaçağ İngiliz edebiyatı anlatım unsurlarını kullanmış. Bu nedenle kitabın İngilizce orjinalini okuyacak olanlara elleri altında geniş ve kapsamlı bir İngilizce sözlük bulundurmalarını tavsiye ederiz. Kitabın Nazife Şişman tarafından oldukça başarılı bir şekilde Türkçe’ye çevrilmiş olan versiyonunu da okurlarımıza tavsiye ediyoruz.

Ayşe Bayrak

Yorum Bırakın / Leave a Comment

Instagram

Facebook

2 months ago

Akwa Website
Aşure 🍱.Aşure tarifimizin sevdiklerinizle tatlı bir huzura vesile olmasını dileriz.Tarif: Rabia Yener @rabia.m.yener .Malzemeler.2 su bardağı aşurelik buğday1 su bardağı nohut1 su bardağı beyaz kuru fasulye1 çay bardağı pirinç5 bardak şekerBol su (20-25 bardak)1 çay bardağı kuş üzümü veya kuru üzüm4 adet incir1/2 bardak kuru kayısı.Yapılışı: .Aşure için bir gün önceden hazırlık yapmanız gerekiyor. Ben aşurelik buğdayı, fasulyeyi, nohutu ve pirinci akşamdan ayrı ayrı kaplarda bol suya koydum. Gece yatmadan önce de, yine ayrı kaplarda, on-on beş dakika kaynatıp, ateşten aldım, kapaklarını kapalı tuttum, sabaha kadar beklettim. Böyle yapınca, ertesi gün hem pişmesi kolay oluyor hem de yumuşak oluyor. Aynı şekilde üzüm, kuru kayısı, incir ve cevizi de akşamdan suya koydum..Sabahleyin, buğdayı ve pirinci yıkadım, beraberce bol su ile ateşe koydum. Onlar kaynaya dursunlar, bu arada aksamdan yumusattığım fasulye ve nohutun kabuklarını soydum, böyle yapınca, renkleri parlak oluyor, yumuşak oluyor ve mide ve bağırsakları rahatsız etmiyor. Kabuklarını soyduğum fasulye ve nohutu, yine ayrı ayrı olmak üzere, bol su ile kaynamaya koydum..Nohutun pişme süresi biraz daha fazla olduğu için onu biraz daha fazla kaynattım. Buğday ve pirinç bir kaç saat birlikte pistikten sonra, iyice yumuşayan nohut ve fasulyeyi (aşağı yukarı 1-1,5 saat sonra) buğdayın içine kattım. Bütün malzemeler birlikte bir saat daha piştiler. Bu arada su ilave etmek gerekirse, ocağın üzerinde bulundurduğum, sıcak sudan ilave ettim ve altına tutmaması için arada bir tahta kaşıkla karıştırdım..Bu arada, yine akşamdan ıslattığım, kuru kayısı,üzüm ve inciri süzdüm, küçük parçalar halinde kestim ve yine ayrı ayrı olmak üzere suda haşladım. Haşladığım kuru meyveleri, kaynayan aşure malzemesine kattım..Birlikte 10-15 dakika daha kaynattıktan ve 5 bardak şekeri de ilave ettikten sonra, tekrar bir 10-15 dakika daha kaynatıp ateşten aldım, kaselere doldurdum..Akşamdan ıslattığım cevizin önce kabuklarını soydum, sonra irice dövdüm ve aşurenin üzerine serptim. (Cevizin kabuklarını soyunca, aşurenin rengini karartmıyor.).Afiyet Olsun! ... See MoreSee Less
View on Facebook

2 months ago

Akwa Website
Hicri 1445 yılınızı tebrik ederiz. 🌙#Hicri1445 #hicriyeniyıl ... See MoreSee Less
View on Facebook

3 months ago

Akwa Website
Kurban Bayramınız Mübarek Olsun 🌹 ... See MoreSee Less
View on Facebook

3 months ago

Akwa Website
Gayri Müslim Ülkede Kurban Kesimi İle İlgili Bilgiler .Yurtdışında yaşayan Müslümanların kurban kesim işi denetim, İslami açıdan kesim ve dağıtım yönüyle kimi zaman zorluklar içerir. .Kurban bayramının yaklaştığı şu günlerde, yurtdışında yaşayan çoğu Müslümanın aklında olabileceğini düşündüğümüz sorulara, Yusuf Ziya Kavakçı Bey’in verdiği cevapları istifadenize sunuyoruz..Link 👉🏻 profilimizdedir ... See MoreSee Less
View on Facebook

3 months ago

Akwa Website
Helal Et Mevzuu- DİB Din İşleri Yüksek Kurulundan Açıklamalar 📻.Kurban Bayramı yaklaşırken, Gayrimüslim bir ülkede İslamî usullere uygun hayvan kesimiyle ilgili soruları yönelttiğimiz röportajı tekrar istifadenize sunuyoruz.Röportaj:Nurgül ÇelikNurgül Çelik.Röportajımıza profildeki linkten ulaşabilirsiniz. ... See MoreSee Less
View on Facebook
Go to Top