Kafkas Kartalı Şeyh Şamil’in Amerika’daki Mirası

Geçmişten adam hisse kaparmış… Ne masal şey!
Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
“Tarih”i “tekerrür” diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?

 

 

Merhum M. Akif Ersoy’ un da dediği gibi, tarih yeterince ibret alınamayan olaylardan ibaret. İrdelenmesi, incelenmesi, okunması, okutulması gereken bir hazine… 

 

Şeyh Şamil ve Kafkas mücadelesi de bunlardan sadece biri. Hicri 1441 yılının Şeyh Şamil yılı olarak ilan edilmesi, anlı şanlı Kafkas kahramanını yakından tanımak için bir fırsat olarak düşünülebilir.

 

Bu düşünceyle yapılan bir araştırmanın meyvesidir bu yazı. Konu hakkında detaylı araştırmalar yapan işin uzmanlarına saygılar sunuyor, bu çalışmanın sadece gurbette kayıp bir dostu bulma heyecanıyla kaleme alındığını da ifade etmek istiyoruz.

 

Firestone Kütüphanesi ve İslami el yazması eserler

 

Bundan 240 yıl önce kurulmuş olan Firestone Kütüphanesi, o yıllarda tek odadan ibaretti ve 474 cilde ev sahipliği yapıyordu. Günümüzde Princeton Üniversitesi dahilindeki 19 binada 11 milyon cildin üzerinde kitapla zengin bir birikime sahip.

 

Kütüphanede hatırı sayılır miktarda İslami el yazması eser de mevcut. Osmanlıca, Farsça ve Arapça olan bu eserlerin sayısı 10 bin cilt civarında.
İslami el yazması eserlerin üçte ikiye yakını 1942 yılında Robert Garrett tarafından kütüphaneye bağışlandı. O zamandan beri de bağış ve satın almalarla şimdiki koleksiyona sahip olundu. Koleksiyon, Kuzey Amerika’daki en geniş İslami El Yazması Eserler Koleksiyonu olma özelliği yanında, Batı’ daki örnekleri arasında da nadide bir yere sahip.

 

Kütüphane, eserlerin bir kısmını dijital ortama da aktarmış durumda. İslami ilimler, tıp, tarih, felsefe ve diğer pek çok alandaki eseri incelemek isteyenler için değerli bir veri tabanı niteliğinde olan bu hizmet, konuyla ilgili araştırma yapanlar için büyük kolaylık sunuyor.

 

Amerika’nın en prestijli okullarından biri olan Princeton Üniversitesi ve Şeyh Şamil’in adını bir araya getirense, kütüphanede bulunan “Dağıstani İslami El Yazması Eserler Koleksiyonu”.

 

Koleksiyonda bulunan kitaplar

 

Dağıstan koleksiyonunda bulunan eserlerin %20 den fazlasını Şafi mezhebi fıkıh kitapları oluşturmaktadır. Bunların arasında İmam Nevevi, Suyuti ve İbni Hacer’ e ait eserler bulunmaktadır.

 

Dağıstan alimleri, İslam fıkhı ve hukukundan yola çıkarak kendi problemlerine çözümler bulmaya çalışmış, bu alanda eserler üretmiş ve yazılmış olan eserlere şerh ve kısaltmalar yazmışlardır.

 

Örnek verecek olursak; Şeyh Abdul-Malik b. Ali b. Abi el-Muna al-Babi al-Halabi al-Şafi tarafından yazılmış olan “El- Furu’ al-Nafisah’ alal-Minhac” kitabı, İmam Nevevi Hazretlerinin Minhac et-Talibin adlı eserindeki hukuki davaların yorumlandığı bir kitaptır.

 

Koleksiyonda hadis ve şerh-i hadis kitapları da büyük bir yer tutmaktadır. Şeyh Şamil’ in kendisi de inanmayanlarla dolu bir çevreye direndiği ve yaşadığı yerden hicret etmek zorunda bırakıldığı için bilhassa Hz. Muhammed (AS) ’ın yaşadığı zorluklar neticesinde geliştirdiği vahiyle yoğrulmuş tavır, onun (Şeyh Şamil) için özel bir rehber mesabesindedir.

 

Koleksiyonda bulunan eserler arasında Kur’an tefsiri, İslami felsefe kitapları ve az da olsa tasavvufla alakalı bazı eserler de bulunmaktadır. Koleksiyon üzerinde çalışma yapanlara göre tasavvufi eserlerin sayısının az olması, yine kendilerinin ‘Kafkaslarda Osmanlı ve Hint tasavvufunun çok etken olmadığı’ tezlerini doğrulamaktadır. Bu tezin başka hangi kaynaklara dayandığını bilemiyoruz ama, aslolan, gerek Çarlık Rusyasında, gerekse Sovyetler Birliği döneminde özellikle Nakşibendiyye ve Kadiriyye tarikatı şeyhlerinin, Ruslara karşı gösterilen direnişte en ön saflarda yer aldığı ve “cihad” denince akla ilk gelenlerin sufiler olduğudur.

 

Koleksiyonun bir diğer bölümü Arapça gramer, üslup ve belagat konularında ders kitapları ve tezlerden oluşmaktadır. Etnik olarak pek çok gruba ev sahipliği yapan Dağıstan’da yaklaşık 25 ayrı dil konuşulduğu söylense de, 1920’ye kadar, edebi eserlerde ve yazışmalarda Arapça’ nın tercih edildiği görülmektedir.

 

Genel olarak bakıldığında, Dağıstani eserler koleksiyonunun onikinci ila onaltıncı yüzyıl Arap alimlerinin eserlerinin toplandığı bir külliyat olduğu görülür. Bunların içinde çok eski kopyalar da bulunmaktadır. Mesela İmam Nevevi Hazretlerinin Ravzatü’t-Talibin eseri, 732/1331 tarihlidir. (Bu eser Gazzâlî’nin el-Vecîz adlı fıkıh kitabını şerh etmek üzere Abdülkerîm İbni Muhammed er-Râfi`î’nin (ö. 623/1226) yazdığı eş-Şerhu’l-kebîr diye anılan Fethu’l-`Azîz’in muhtasarıdır.)

 

Koleksiyonda Arap alimlerinin eserleri yanında, bazı Dağıstanlı alimlerin eserleri de yer almaktadır.

 

Princeton’ da bulunan koleksiyonda, en azından 22 cilt, Şeyh Şamil’ in mührünü taşımaktadır. Şamil, mührünü bastığı kitaplara ayrıca, kendi el yazısıyla kitapların kendisinden sonra erkek evlatlarına miras kalmasını, erkeklerden olan soyu tükenirse, kızlardan olan evlat ve torunlarına geçmesini vasiyet etmiştir. Şeyh Şamil’ in mührünün ve vasiyetinin bulunduğu bu kitaplar, koleksiyonun en değerli parçalarıdır.

 

Koleksiyonda, Şeyh Şamil’ in bizzat kendisi tarafından veya gözetimi altında bazı kitapların kopyalarının yazıldığı, kitaplardaki mühür ve notlardan anlaşılmaktadır.

 

Koleksiyonun toplanması

 

İmam Şamil’ in kütüphanesinin 1840 lar ve 50 lerin başında, bugünkü Çeçenistan’da yer alan Dargıyya köyünde bulunduğu düşünülmektedir. Köyün savaşlar sebebiyle yıkıma uğramasıyla kitapların da Şamil’ le birlikte dolaştığı sanılmaktadır.

 

Şeyh Şamil, 1859 yılında Ruslara teslim olmak zorunda kalınca, tahrip edilen ve dağılan kitaplarını daha sonra kendisi toparlamaya çalışır. Kaluga’ da sürgünde kaldığı zaman Kaptan Runovskii’ den geride kalan kitaplarından bazılarını satın alıp getirmesini ister.

 

Kitapların kalanlarının da Şamil’ in oğulları tarafından satın alındığı tahmin edilmektedir. Şamil’ in vefatından sonra oğlu Gazi Muhammed, Osmanlı ordusunda vazife alır. Bu vazifesi vesilesiyle, Kafkaslardan gelen mültecilerden, babasının Dağıstan’ daki kitaplarını getirmelerini istediği düşünülmektedir.

 

Kitapların Princeton Üniversitesi’ ne gelmeleri

 

Burada evvela Abraham Yahuda’ dan bahsetmemiz gerekecek:

 

Bir oryantalist olan Abraham Yahuda, Kudüs’ te dünyaya geldi. Ailesi aslen Bağdatlıdır. İlk eğitimini kendisinden 13 yaş büyük olan ve Arap atasözlerini derleyen bir kitabın yazarı olan abisi İsaac Ezekial Yahuda’ dan aldı. 15 yaşında, kendisi “Arapların Eski Eserleri” adlı ilk kitabını yayınladı. Yahuda, pek çok Arapça eski metin, belge ve eseri tercüme edip yorumlamıştır. En tartışmalı eseri, “İncil’ in Doğruluğu” adlı çalışmasıdır.

 

İslami el yazması eserlere çok ilgi duyan Yahuda’ nın, Asya’ nın batısı ve Avrupa’ nın doğusunda kütüphane ve sahafları gezerek kitaplar topladığı söyleniyor. Topladığı kitaplar arasında, Dağıstan Cumhuriyeti’ nde bulunan bir kütüphaneden elde ettiği Arapça el yazması eserler de bulunmaktadır.

 

Yahuda’ nın, Şeyh Şamil’ e ait olan kitapları oğlu Gazi Muhammed’ den aldığı söylense de bu mesele hakkında çok fazla bilgi yok.

 

Özel bir şahsın elinde bulunan en geniş Arapça el yazması eserler koleksiyonu olduğu söylenen bu kitaplar, Yahuda’ nın eline geçtikten sonra Dağıstan’dan Londra’ ya gönderilir. Yahuda’ nın ölümünden sonra ise, ailesi tarafından Kudüs’te bulunan Yahudi Ulusal Kütüphanesine hediye edilir. Şu an Princeton Üniversitesi’nde bulunan eserler ise, koleksiyonun Robert Garrett tarafından Yahuda’ dan satın alınan kısmıdır.

 

Şamil ailesiyle alakalı notlar

 

Koleksiyon, Şeyh Şamil’in hayatından da önemli kesitler barındırmaktadır. Şöyle ki; Şeyh Şamil, bazı kitapların boş sayfalarına ailesiyle alakalı önemli günleri not almıştır. Bu notlarda, çocuklarının doğduğu ve çeşitli savaşlarda esir alınıp, kurtarılmaları ve hatta öldükleri günler yazılıdır.

 

Küçük yaşta kaybettiği ilk oğlu Cemaleddin Ahmed’ in 1244 Ramazan ayında doğumu ve Rebiülahir 1245’ de vefatı, aynı ismi verdiği diğer oğlunun Ramazan 1247’ de doğumu bu notlar arasında mevcuttur. (Şamil, oğullarına kayınpederi ve aynı zamanda şeyhi olan Seyyid Cemaleddin Gazi Kumuki’ nin ismini vermiştir.)

 

Şamil, Ruslara esir düşen ikinci oğlunu kurtarmak için Gürcistan’a baskınlar yapmış ve o esnada esir aldığı Gürcü prensesini oğlunu kurtarmak için takas olarak kullanmış. Notlardan anlaşıldığı üzere, çocuk babasına döndüğü zaman 15 yaşındaymış.

 

Şeyh Şamil koleksiyonunun önemi

 

Koleksiyon, çarlık Rusyası tarafından yok edilmeye çalışılan Dağıstan halkı ve onların köklü kültürünün aslını göstermesi açısından büyük önem teşkil eder.

 

Dağıstan koleksiyonunda yer alan eserler, inanç ve ibadetten, sosyal ilişkilere kadar Kafkas Müslümanlarının karşılaştığı çok çeşitli sorunları ele almaktadır.

 

Bu el yazması eserler, ayrıca Kafkasya’ da yaşayan Müslümanların, Rusların egemenliğinden ve bölgeyi talan etmelerinden önceki eğitim düzeyinin ne seviyede olduğunu da gözler önüne seriyor. Bu eserler, hem Dağıstan edebiyatını incelemek hem de bu bölge halklarının edebi ve kültürel bağlantılarını daha derin anlamak için çok önemlidir.

 

Dağıstan’da günümüzde el yazması eserlerle ilgili yapılan çalışmalar

 

Neyse ki, ilme ve bilme bu denli önem veren zengin Dağıstan kültürünün tüm birikimi dağılıp yok olmamış. Hali hazırda, ülkede el yazması eserlerin toplanması, korunması ve arşivlenmesi çalışmaları yapılmakta.

 

Başkent Mahaçkale’ de bulunan Tarih, Arkeoloji ve Etnografya Enstitüsü günümüz teknolojilerini kullanarak bu değerli eserlerin tek tek bakımlarını yapıyor, tarıyor ve dijital ortama aktarıyor.

 

Detaylı bilgi ve görseller için web sayfalarını ziyaret edebilirsiniz.

 

Şeyh Şamil’ in hayatı

 

Kafkas kartalı büyük imam Şeyh Şamil (kaddesAllahu sirruhu) hazretleri, 1797 yılında Dağıstan’ ın Gimri köyünde dünyaya geldi. Doğunca kendisine verilen isim Ali olmakla birlikte, küçükken çok hastalandığı için isim değiştirmenin bir şifa vesilesi olacağı adetine binaen ismi Şamil olarak değiştirildi.

 

Avar’ lardan olan babası Muhammed’ in pozisyonu, onun küçük yaşta pek çok ilmi, ehlinden tedris etmesine vesile oldu. 30 yaşına kadar tefsir, hadis, fıkıh gibi İslami ilimleri ve edebiyat, tarih ve fen gibi zahiri ilimleri öğrenip hepsinde üst seviyelere ulaştı. Bütün bunlara ilave olarak, Bağdat’ a gidip, Mevlana Halid-i Bağdadi Hazretleri (KS)’ nden ders aldı. Hazret tarafından kendisine halifelik verildi ve irşad için memleketi Kafkasya’ ya gönderildi.

 

Şamil, Rus İmparatorluğu’nun Osmanlı Devleti ve Pers Devletiyle savaş içinde olduğu yıllarda doğdu. (Rus-İran Savaşı (1804-1813) ve Rus-Türk Savaşı (1806-1812)). Rus işgalinden sonra, birçok Kafkas ülkesi acımasız Çarlık yönetimine karşı direnişe geçti. Kafkas Savaşı veya Rus-Çerkeş savaşı (1817-1864) olarak bilinen bu direnişin ilk lideri Şeyh Mansur, ikincisi ise Gazi Molla Muhammed’ dir. Çocukluktan beri arkadaş olan Molla Muhammed ve Şeyh Şamil, Kafkas direnişinde de omuz omuza çarpıştı. Molla Muhammed’ in şehadetinden sonra yerine geçen Hamzat Bey de 3 yıl vazife yaptıktan sonra şehid edildi. Bunun üzerine Avar uleması ve ileri gelenleri Şeyh Şamil’ i lider seçtiler.

 

Güçlü bir hitabete sahip olan Şeyh Şamil, Kafkasya’ da ayrı ayrı hanlıklar halinde bulunan Müslümanları tek bir bayrak altında birleştirmek için çabaladı. Kısa zamanda düzenli bir ordu tesis etti.

 

İlimde ve bilimde olduğu kadar devlet adamlığı ve askerlikte de muazzam vasıflara sahip olan Şeyh Şamil, Kafkas Savaşında büyük kahramanlıklarda bulundu. Zaman zaman yaptığı akıncı çıkartmalarıyla Rusları adeta yıldırdı. Rus Çarı Nikola, kendisine iki kez aracılarla mektuplar gönderdi ve teslim olması karşılığında cazip teklifler sundu. Fakat her seferinde onun öfkeli ama gururlu red cevabıyla karşılaştı. Şeyh Şamil, vatanını Ruslara karşı 25 yıl boyunca müdafaa etti.

 

1859 yılında vazifeyi devralan Rus Çarı 2. Aleksandır, Kafkasları tamamen kontrol altına almak için Prens Baryatinski komutasında 50.000 kişilik büyük bir ordu hazırlattı. Buna karşın Şeyh Şamil de, 5.000 kişilik bir ordu ile direniş gösterdi. Çok kayıplar verdi ve sonuçta 400 (veya 500) müridi ve ailesiyle birlikte Gunip dağına çekildi. Burada da 1,5 ay kadar direndikten sonra, yapılan anlaşmalar sonucu teslim oldu.

 

O, kanının son damlasına kadar savaşmayı göze almış olsa da, Müslümanların faydasına olacak maddelerin bulunması ve ailesinin de bu yoldaki telkinleri onun anlaşmayı kabul etmesinde etken oldu.

 

Anlaşmaya göre;
Müslümanların dinlerine karışılmayacak, onlardan asker alınmayacak, vergi toplanmayacak, Müslümanlar iç işlerinde serbest bir devlet olup, idarecilerini kendileri seçecekler, Şeyh Şamil, aile efradı ve mevcut kırk kadar askeri ile silahları dahi ellerinden alınmadan Osmanlı’ ya gidebileceklerdi.

 

Lakin teslim olduktan sonra Baryatinski, anlaşmanın geçersiz olduğunu ve Şeyh Şamil’ in çarın esiri olduğunu söyledi. O sıralarda 64 yaşında olan Kafkas Kartalı, ailesiyle birlikte Moskova’ ya gönderildi. Çar, kendisine büyük saygı gösterdi ve misafiri olduğunu söyledi. Ona ve ailesine büyük bir konak ve hizmetçiler temin etti.

 

10 sene süren bu esaret yıllarında Şeyh Şamil, kendisini ilme ve kitaplara verdi. Nihayetinde Çar’ a, hacca gitmek istediğini iletti ve isteği kabul gördü. İstanbul üzerinden Mısır ve sonra da Mekke’ ye geçerek hacc farizesini yerine getirdi. Medine’ ye gidişi, O Nebi (SAS)’ nin toprağına yüz sürüşü ve o esnada Halid-i Bağdadi (KS) hazretlerine ait olan şiiri okuması, Rusları bezdiren kahraman kartalın, Rabbine ve O’nun Resulüne AS duyduğu aşkı görmek için yeterlidir.

 

Serveri alem sana aşık olub da yanarım
Her nerede olsam, o güzel cemalin ararım.
“Kaabe-kavseyn” tahtının sultanı Sen, ben hiçim
Misafirinim demeği saygısızlık sayarım.
Her şey cihanda, senin şerefine yaratıldı.
Rahmetin bana da yağsa o an olur baharım.
İyilik kaynağısın, dermanlar deryasısın
Bir damla lütfen bana, derde devasız kaldım.

 

Orada bulunanlar, ziyaret esnasında Efendimiz (AS)’ ın, Şamil hazretlerinin selamını aldığını söylemekteler.

 

Osmanlı padişahı Abdülaziz’ in de araya girmesiyle, ilerleyen yaşı ve hastalığı ve en önemlisi de mübarek topraklardan ayrılmama arzusu Çar’ a iletildi ve kabul edildi.

 

1871 yılında Medine’ de vefat etti ve Cennet’ül Baki’ ye defnedildi.

 

Faydalanılan makaleler

 

 

Diğer Kaynaklar

 

İslam Ansiklopedisi, “Şeyh Şamil”
World Heritage Encyclopedia, “Imam Shamil”
İslam ve İhsan, “Şeyh Şamil kimdir?”

 

Araştırma: Nurgül Çelik, Ocak 2020- Cemaziyelevvel 1441

 

4 Yorum / Comments

  1. Anse kaplan 30/01/2020 at 12:42 - Cevapla / Reply

    Çok güzel bir araştırma olmuş.

  2. Leyla 30/01/2020 at 08:57 - Cevapla / Reply

    Teşekkür ederim Nilgün Hanım Rabbim kaleminize kuvvet versin, Atam Şeyh Şamil hakkında bilmediğim , (sanıyorum birçok kişide benimle aynı durumda) çok kıymetli bilgiler kaleme almışsınız. Allah razı olsun. Stockholm’ den Selam ve sevgiler/Leyla Candemir

    • Nurgul Çelik 30/01/2020 at 19:08 - Cevapla / Reply

      Biz teşekkür ederiz Leyla hanım. Bizden de Stockholm’e selamlar.

Yorum Bırakın / Leave a Comment

Go to Top