Amerika’da Yazılmış İlk Fıkıh Kitabı: Bilali Risalesi

Batı Afrika’dan kaçırılarak Amerika’ya getirilmiş olan Bilali Muhammed, şimdiki Gine’nin olduğu topraklarda dünyaya geldi. Ülkesinde iyi bir dini eğitim almıştı. Amerika’ya geldikten sonra hatırında kalan bazı bilgileri yazıya geçirdiği 13 sayfalık el yazması eseri, bu topraklarda yazılmış ilk fıkıh kitabı olarak kabul edilir. 

Bilali’nin kısa el yazması eserinde; İslam inançları, bir Müslümanın hayatını tanzim eden farz, sünnet ve haram gibi İslami kurallar bulunmakta, ezan ve kamete yer verildikten sonra, sabah namazının nasıl kılınacağı anlatılır. Ayrıca sabah namazından sonra şafak sökene kadar uyanık kalarak zikir yapmanın önemi ve gereği belirtilir. 

Eser, kağıda mürekkeple yazılmış olup, gevşek bir şekilde ciltlenmiştir. Kullanılan dil, standart veya resmi Arapça olarak bilinen dil olmasa da, tamamı Arap alfabesiyle yazılmıştır. Eserde, sayfa sonlarına bir sonraki sayfadaki ilk kelime yazılmıştır. Buradan, eserin bazı sayfalarının kayıp olduğu anlaşılmaktadır. Şu an 13 sayfası bulunan eserin her bir sayfasında 15-20 satır yazı vardır. Eser hakkında detaylı çalışma yapmış olan Yusef J. Progler, Bilali’nin Arapçayı kendine özgü bir tarzda kullandığını söyleyerek, kimilerince yazım hatası olduğu düşünülen yerlerin, hatadan ziyade yenilik olabileceğini ifade etmektedir. Progler’e göre eser, resmi olmayan bir dil kullanılarak yazılmıştır ve bu nedenle sadece standart bir dilin resmi yapılarına göre okunmamalı veya yargılanmamalıdır. Yazıdaki bazı pasajlar, günlük dualardan alındığı için bu kısımları okumak daha kolaydır. Diğer bölümlerde mürekkebin kağıda akmış olması yazının okunmasını zorlaştırır. Ayrıca bu kısımlarda bazı yerel kelimelerin Arap harfleriyle ifade edilmiş olması da okumayı zorlaştıran etkenlerdendir. 

Eser, Arapça olması sebebiyle yıllar boyunca çoğu Amerikalı tarafından okunamamış, hatta Bilali’nin günlüğü olduğu sanılmış, bu yüzden de “Bilali Dairy- Ben Dairy” diye anılmıştır. Mısır’daki El-Ezher Üniversitesi de dahil olmak üzere çok sayıda alimin yıllar süren çabalarından sonra okunabilen eserin, aslında “küçük Malik” diye de anılan ve 900 lü yıllarda Tunus’ta yaşamış olan İbn Ebu Zeyd el-Kayrevani’nin er-Risale’sinin kısmen kopyası olduğu anlaşılmıştır. Kayrevani’nin Risalesi, Maliki mezhebi İslam fıkhı kurallarına göre yazılmış ve Kuzey Afrika ve Endülüs’te olduğu gibi Doğu İslâm dünyasında da çok rağbet görüp, ders kitabı olarak okutulmuştur. Amerika’ya köle olarak geldiğinde, yanında hiçbir kişisel eşyasını getiremeyen Bilali, çocuk yaştayken Batı Afrika’da öğrendiklerini yıllar sonra tamamen hafızasından yazmıştır.

Bilali Muhammed, Amerikan İslam Edebiyatının “ana metni” olarak kabul edilen bu yazılı mirasını, vefatından önce 1859 yılında güneyli bir yazar olan Francis R. Goulding’e verir. Presbiteryan bir din adamı olan Goulding’den oğluna geçen eser, 1931’de Georgia Eyalet Kütüphanesi’ne ulaşır. Eser şu anda Georgia Üniversitesi Hargrett El Yazmaları bölümünde Francis R. Goulding koleksiyonunda “Ben Ali Diary” adıyla yer almaktadır. El yazması eser, ayrıca “Slave Diary” (Greenberg 1940, s. 372), “Ben Ali Meditations” (Goulding 1931, s. 1) ve “Bilali Document” olarak da anılmıştır. Biz, Bilali Muhammed’in bu eseri yazarken, Kayrevani Hazretlerinin Er-Risale’sini (hatırında kaldığı kadarıyla) kaynak almış olması sebebiyle, bunun da bir nevi risale olduğunu düşünerek “Bilali Risalesi” demeyi uygun bulduk. 

Bilali Risalesi’nin özet tercümesi

Risale şu duayla başlıyor:

“Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. Allah’ın salât ve selâmı Efendimiz Muhammed’in, onun soyundan gelenlerin ve Allah’ı zikredenlerin üzerine olsun. Bunu, İslam Fıkhı Şeyhi Ebu Muhammed bin Yusuf bin Ubeyd el-Kayrevani söylemiştir, Allah’ın rahmeti ve mağfireti onun üzerine olsun. Amin. Allah’ın kudretiyle. Amin”

Devamında, yazdıklarının dinin farzlarının çok veciz bir özeti olduğunu ve bunların Hz. Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) sünnetinden alındığını ifade ediyor.

Okuyup öğrenmek isteyenler için kolaylık olması açısından bölümler halinde yazacağını belirttiği kitabının ikinci sayfasına “Allah’tan başka kuvvet yoktur. Aziz ve Celil olan Allah’a sığınırım” cümlesiyle başlayan Bilali, bu sayfada Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali’nin (radıyallahu anhüm) isimlerini anarak onlara dualar gönderiyor. 

“İnatçı olmayan ve Allah’tan hidayet ve kuvvet isteyenler, O’nun hidayetinden faydalanacak ve Hazret-i Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) vasıtasıyla kendilerine verilen ilimlere ereceklerdir.”

Dedikten sonra, cehennemliklerin ümitsizliğe düşeceklerini, bu dünyada sahip oldukları mal ve lüksün kendilerine bir fayda sağlamayacağını, güç ve kudret sahibi olanın Allah Teala olduğunu ifade ediyor. 

Üçüncü sayfada, Allah’ın dinini öğreten ve ona davet edenlerin mükafatlara ereceğini söyleyip, emrolunan fıkıh ve şeriat esaslarını tatbik etmenin gerekliliğinden ve imanın amelle kalbe daha güçlü bir şekilde yerleşeceğinden bahsediyor.

Kıyamet gününde herkesin yaptığından sorguya çekileceğinden, Allah’ın iman edenleri koruyacağından söz ettiği dördüncü sayfada ayrıca, (insanların) amelleri yerleri ve gökleri dolduracak kadar çok olsa da, yaptıkları iyi ve kötü işlerin amel defterlerine yazıldığını ve bu defterlerin kıyamet gününde kendilerine verileceğini de ifade ediyor. 

Beşinci sayfada; insanların amellerini tartmak için teraziler kurulacağından bahsederek, “kimin terazisi ağırsa iyi etmiştir”, diyor ve ekliyor:

 “Kitabı sağ eline verilene gelince, ona kolay bir hesap verilecektir. Kitabı sol eline ve arkasından verilene gelince, o yanan ateşe atılacaktır.” 

Altıncı sayfada şunları ifade ediyor:

“Sırat köprüsü gerçektir. İnsanlar, yaptıkları işlerin ölçüsüne göre farklı hızlarda oradan geçerek Cehennem ateşinden kurtulacaklardır. Ama bazıları yaptıklarından dolayı ateşe düşecektir.

Hayat ve ölümün fitnelerinden, kabir azabından, Deccal’in fitnesinden, Cehennem azabından ve kötü akıbetten Sana sığınırım. Allah’ın selamı ve lütfu senin üzerine olsun, Ey Peygamber. Selam bizim ve Allah’ın salih kullarının üzerine olsun. Allah’a zikir ve ibadet, O’na olan güvenimizi ve bağlılığımızı artıracaktır.”

Yedi ve sekizinci sayfalarda abdestin nasıl alınacağını anlatıyor. 

Dokuzuncu sayfada Allah’u Teala’yı yücelten dualardan sonra sabah namazı öncesi ezana yer veriyor. 

Onuncu sayfada ezan bahsi devam ediyor. Ezanın ardından iki rekatlık namazın nasıl kılınacağını (sabah namazının sünneti) açıklıyor. Ardından otuzüçer defa Subhanallah, Elhamdulillah, Allah-u Ekber diyerek Allah’ı zikretmeyi tavsiye ediyor.

On birinci sayfada kıbleye dönüp, imama uyarak kamet getirdikten sonra sabah namazının farzının kılınacağını belirtiyor. Ve bu sayfada kamete yer veriyor.

On ikinci sayfada detaylı olarak sabah namazının farzının nasıl kılınacağı anlatılıyor. 

On üçüncü sayfa olan son sayfada, sabah namazından sonra uyanık kalmanın öneminden bahisle şöyle diyor:

“Sadece Allah’ın gerçek kulları namaz kılar ve Peygamber’e salat ederler. Namazını kıl, tesbihini uzun tut. Mümkün olduğu kadar çok dua et.

Sabah namazından sonra şafak sökene kadar uyumak ve Allah’ı zikretmenin dışında konuşmak hoş değildir.”

*Biz bu çalışmayı yürütürken, Bilali’nin el yazması eserinin İngilizceye çevrilmiş metnini Muhammad Abdullah al-Ahari tarafından yazılmış olan Bilali Muhammad: Muslim Juriprudist in Antebellum Georgia adlı kitaptan aldık. Konuyla alakalı Türkçe kaynak bulamadığımız için Arapça el yazması olan bu eserin İngilizceye çevrilmiş halini Türkçe cümlelerle özetle ifade etmeye çalıştık. Sonuç olarak, yukarıdaki metin, eserin birebir tercümesi değil, tercümenin kısa bir özetidir. 

Araştırma: Nurgül Çelik

Ocak 2022

Yazının İngilizcesi

https://www.akwa.us/the-first-book-of-fiqh-written-in-america-bilalis-risala/

Bilali Muhammed’in hayatı:

http://www.akwa.us/bilali-muhammed-abdnin-ilk-fikih-kitabinin-yazari/

Kaynaklar:

 

Yorum Bırakın / Leave a Comment

Go to Top