Ta’lim-ül Müteallim-İmam Burhaneddin Zernnuci

İlme verilen ehemmiyet, İslam ahlakı ile birleşince, tarihi süreçte ortaya engin bir ilim medeniyeti çıkmıştır. Maalesef günümüzde sadece, başarı(!) odaklı eğitim sistemimiz içinde unuttuğumuz bir değer olan ilimde muvaffak olmak, ehil ve kamil insan yetiştirmek geçmiş ilim dünyasında öncelikli hedefti. Buna ulaşmak için de ilim taleb eden talebenin ve rehberlik yapacak hocanın ilişkisi, ilim yapılırken uyulması gereken hususlar gibi konulara dair birçok eser kaleme alınmıştır.

Bunlar içinde İmam Burhaneddin Zernnuci’nin TA’LİM’ÜL MÜTEALLİM adlı eseri uzun yıllar medreselerde en çok okutulan ilim metodu eseri olmuştur. Müellifi eseri yazma sebebi olarak şöyle söylemektedir:

“Ne zaman ki ben, ilim talebelerinden bir çok kişinin, ilim öğrenme yolunda gayret sarfettiklerini, fakat isteyip arzu ettikleri ilme ulaşamadıklarını ve ilmin menfaatlerinden ve o imin meyve gibi olan neticelerinden mahrum kaldıklarını görünce yazmaya niyet ettim; Bunun sebebi, muhakkak ki talebelerin ilim talep etme yollarında hataya düşmeleri ve o ilmin şartlarını terketmeleridir.“

Eser on üç bölümden oluşmaktadır ve her bölümde ilmin başka bir yönünden bahsetmektedir. İlim öğrenme metodları hakkında dikkatimizi çeken belli başlı noktaları şöyle sıralayabiliriz:

“İlim ancak iyiliğe ve takvaya vesile olduğu için şereflidir. O takva ki; kişi o takva ile Allah katında değerli olmayı ve ebedi olan saadeti kazanır.”

“Talebenin sahih bir niyet etmesi lazımdır. Çünkü niyet bütün fiillerde, işlerde asıldır.”

“İlim taleb eden kişi o anda kendi dininin işleri hususunda kendisine ihtiyaç duyulan şeyi tercih etmesi gerekir.”

“Hoca tercihine gelince; en alim olanını, en takvalı olanını seçmesi gerekir. Kişinin hocanın dersine devam etmeye ve okuduğu kitaba devam etmek üzerine sebat etmesi ve sabretmesi gerekir. Ders arkadaşı seçmeye gelince; çalışkan, takva sahibi, doğru ve dürüst tabiat sahibi ve anlayışlı olanı seçmek gerekir.”

  • Talebe olan kişi hocanın önünde yürümemeli,
  • Hoca olmadığı zaman hocanın mekanında kürsüsünde oturmamalı,
  • Hocanın yanında söze ancak izni ile başlamalı,
  • Hocanın yanında sözü konuşmayı çok uzatmamalı,
  • Ders için tayin edilen vakti gözetmeli ve hoca ile alakalı olan kişilere hürmet etmeli.
  • Her kim ki, hocası kendisinden eziyet görürse, ilim bereketindenmahrum kalır ve o ilimden ancak az olarak faydalanır.
  • Ders ve mütalaa edilme vaktinde abdestli olma gereklidir.
  • Kitaba karşı ayağı uzatmamak,
  • Kur’an ve tefsir kitaplarının üzerine başka kitap koymamak ve kitaplara zaruret hariç hasiye, yani satırların arasına veya kitabın kenarına yazı yazmayı terketmek gibi adablara da uymak gerekir.

İnsanı bir işe sevk eden himmeti ve kastıdır. Himmetini ve kastını ne kadar yüce tutarsa, ulaşacağı makamı da o kadar yüksek olur. Tembeller için ancak ilimden mahrumiyet, pişmanlık ve amel edememek vardır. Mideyi şişirmek zekayı giderir. Geceleri değelendirmek gerekir. Yemeğini azalt, bu sebeple uykusuzluktan nasiblenesin. Kişi yemeği azaltırsa nefsi zayıflar, aklı kuvvetleşir ve bu sebeple meramına ulaşır.

İmam Zernnuci, Çarşamba günü derse başlamak ile ilgili bazı tavsiyelerde bulunuyor ve diyor ki: Çarşamba günü kafirler hakkında uğursuz ve bereketsiz bir gündür. Bu sebeple o gün müminler için mübarek olur. İlim tahsil etme vakitlerinin en faziletlisi, gençliğin evveli, seher vakti ve akşam ile yatsı arasındaki vakittir.

“Kim ilim tahsilinde iken vera’lı olmazsa, Allah’u Teâlâ onu üç şeyden biriyle belalandırır. Ya onu gençliğinde öldürür, veya onu cahillerin arasında bırakır, yada onu zalim sultana hizmetçi yapar (memuru olur.)”

Ezberleme sebeplerinin en kuvvetlisi çalışmak, devam etmek, yemeği-içmeyi azaltmak, gece nafile namaz kılmak, misvak kullanmak, bal şerbeti içmektir. Her gün aç karınla 21 adet kırmızı kuru üzüm yemek hafıza ve akıl kuvveti verir. Unutkanlığın sebepleri; masiyetler, günahların çokluğu, dünya işlerinde kederler ve üzüntüler, boş şeylerle meşguliyetin çok oluşu, boş şeylere olan alakaların çokluğudur.

Son bölümde İmam Zernnuci duanın, sadakanın, güler yüzlü olmanın, duha namazının, az konuşmanın, iyilik yapmanın, Müslümanlara eziyet vermeyi terketmenin, yaşlılara tazım göstermenin, sılayı rahim yapmanın Peygamber aleyhisselama salat etmenin, “La havle ve la kuvvete illa billahi’l azim“ sözünü sıkça söylemenin rızkı celbedeceğini ve böylelikle de ömrü bereketlendireceğini anlatmakta.

Allah-u Teala bizi ilim yolunda olan, ilmi ile amel eden kullarından eylesin. Amin

Öznur Zeybek, İlahiyatçı, Eğitimci

Yorum Bırakın / Leave a Comment

Go to Top