Prof. Dr. Hasan Tahsin Feyizli, tamamlanması altı yıla yakın zaman alan mealinde, son derece sade, açık, toplumun her kesiminden insanın anlayabileceği bir dil kullanmaya özen göstermiştir. Teknik ayrıntılarına dikkatli baktığımızda, Prof. Dr. Hasan Tahsin Feyizli’nin mühendis kimliğinin izlerini sezinler gibi oluyoruz. Türkçe’nin dil bilgisi kurallarına tamamen riayet edilerek yazılmış, dil kurumundan onaylı mealde; kelimelerin ihtiva ettiği diğer manalar parantez içerisinde verilirken, okunuşun akıcılığının her iki okunma şeklinde de (parantez içerisindeki veya sadece parantez dışındaki manalar ile) sağlandığını fark ediyoruz. Müellif, mealden mümkün mertebe istifade edilebilmesi amacıyla çeşitli fihristler ve kapsamlı bir dizini okuyucularının faydasına sunmuştur. Ayrıca mealin sonuna surelerin esas konularını içeren bir indeks de eklemiştir.

Mealin ‘açıklamalar, ilaveler ve dipnotlar’ kısmının kullanıldığı belli başlı hususları şöyle sıralayabiliriz;

1- Ayette geçen hususi mevzuların zaman ve mekandan bağımsız olarak insanlık tarihinde nice kereler tekrarlanan emsallere nasıl işaret ettiği açıklanmıştır. Bu yöntem, okuyucunun ayetlerin muhatabı olduğunun tekrarlı bir hatırlatıcısı görevi görmektedir.

Andolsun ki biz, Musa’yı ayetlerimizle (mucizelerimizle) ve apaçık bir delille Firavun’a ve ileri gelenlerine gönderdik. (Ama yine de onlar bizim emrimize değil) Firavun’un emrine uydular. Firavun’un emri (işi, sistem ve yönetimi arzu ve hevasına göre olup) hiç de isabetli/ doğru değildi. [bk 79/21-26]

(Bütün peygamberlerin tevhid mücadelesi, Firavun benzerleri ve ona uyanlarla olmuştur. Firavun ilahi hükümleri kabul etmeyip hükümranlığı sayesinde rabliğini ilan etmiş ve Allah’a rakip bir tavır almıştı.)

Hud Suresi 96-97

2- Zaman zaman ayetlerin manası diğer müfessirlerin görüşleri ile desteklenmiştir.

Derken sihirbazlar belirlenen bir gün belli bir vakitte [1] bir araya getirildi.

[1] ”Yevmü’z-zine” denilen bir bayram gününün kuşluk vakti (Beydavi) Şuara Suresi 38

Andolsun ki üstünüzde yedi yol (ve yedi tabaka gök) yarattık. Biz yaratma (işin)den gafil değiliz. [bk 2/29; 17/44; 65/12; 71/15]

(Müfessirlerin çoğu ayetteki ‘’yedi yol’’u yedi kat gök veya göğün katmanları olarak yorumlamışlardır. Elmalılı da bunu, insanları kuşatan yedi idrak yolu olarak anlıyor ki bunlar, beş duyu ile akıl ve vahiy yollarıdır.)

Mü’minun Suresi 17

3- Konu ile ilgili diğer ayetler referans gösterilmiştir.

Şüphesiz o (zakkum), çılgın ateşin dibinden çıkan (acı, dili damağa yapıştıran, kötü kokulu) bir ağaçtır. [Zakkum için bk. 17/60; 56/51-52] Saffat Suresi 64

4- Ayetler ile ilgili hususi uygulamalar kaynaklar ile belirtilmiştir.

O, öyle Allah’tır ki O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. Gizliyi de, aşikarı da bilendir. O Rahman’dır, Rahim’dir.

O, öyle Allah’tır ki O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. Hükümrandır, mukaddestir, selamete erdirendir. İnanıp sığınana güven verendir, gözetip koruyandır, mutlak galiptir, cebbardır (her dilediğini mutlaka yapan ve kullarının hal ve işlerini görüp gözeten ve düzeltendir). Büyüklük ve ululukta eşsizdir. Allah, (putperestlerin Allah’tan başkasına bağlanarak) ortak koştukları şeylerden (ve benzetmelerden) münezzehtir. 24- O, takdir edip yaratan, (bir uygunluk içinde) var eden, varlıklara suret veren Allah’tır. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanlar O’nu tesbih (ve tenzih) eder. O, mutlak galiptir, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Özellikle son üç ayeti dinlerken durak yapılan ara cümlelerinde ve sonlarinda: ”Amenna ve saddekna.” (İnandık ve tasdik ettik) diyerek karşılıkta bulunabiliriz. Peygamber Efendimiz, ”Kim sabah ve akşam üç defa ‘Euzü billahi’s-semii’l-alimi mine’ş-şeytani’r-racim’ dedikten sonra bu üç ayeti okursa, kendisine sabahtan akşama, akşamdan sabaha kadar görevlendirilmiş melekler mağfiret diler…” buyurmuştur.) [9] [bk. 7/180][9] Buhari, ”Davet”, 69; Müslim, ”Zikir”, 5-6; Tirmizi, ”Fezailü’l-Kur’an”, 22.

Haşr Suresi: 22-23

5- Fıkhi, itikadi ve tarihi açıklamalara yer verilmiştir.

Eğer yeryüzündeki (insan)ların çoğuna (çoğunluğun İslam’a uymayan rey ve kararına) uyarsan, seni Allah’ın yolundan saptırırlar. Onlar zandan başkasına uymazlar ve (bundan dolayı da) onlar, ancak yalan yanlış söylerler.

(Farzları, helal ve haramları tayin, tespit ve uygulamada ilahi hükümler esas alınır. İlahi esaslara aykırı olan çoğunluğun verdiği hükümlere itibar edilmez. Yoksa haramlar serbest, farzlar yasak hale gelir. Bunun içindir ki ilahi hükümleri geçerli saymayan çoğunluğa itibar edilir ve onların arzularından çıkan dini hükümlere uyulursa, farkında olmadan bunlar ilahlık mevkiine getirilmiş olur.) [bk. 2/256; 9/31; 33/36] En’am Suresi 116

Tüm bu açıklamalara rağmen belirtmek gerekir ki, Prof. Dr. Hasan Tahsin Feyizli’nin bahsettiğimiz özelliklere ve farkedemediğimiz pek çok fazlasını harmanlayarak yaklaşık altı yılda tamamladığı eserden gerçek manası ile faydalanabilmek mealin tümünü okumak ile mümkün olacaktır.

Hasan Tahsin Feyizli Kimdir?

Hasan Tahsin Feyizli 19 Ekim 1934 tarihinde, Kırşehir’in merkez ilçesinde dünyaya gelmiştir. Kur’an-ı Kerim hafızlığına ilkokulu bitirdikten sonra başlayan kıymetli alim; 1951 yılında 17 yaşında iken müftü olmak niyeti ile İstanbul’a taşındığında, talim ve tecvid derslerini tamamlamış; aynı zamanda dönemin saygın ilim adamlarından olan Müfit Kurutluoğlu ile Emsile, Bina, Maksud ve Avamil okumuştur.

İstanbul İmam Hatip Lisesi’nde eğitim aldığı dönemde Celaleddin Ökten, Ömer Nasuhi Bilmen, Ahmed Davutoğlu, Mahir İz, Nurettin Topçu başta olmak üzere birçok değerli hocanın derslerinde bulunmuş; 11 yıl boyunca Gönenli Mehmed Efendi ve Ermenekli Saffet Efendi gibi zamanın öncüsü din adamlarından dersler almaya devam etmiştir. Kurra hafızlığı icazetini Gazientep’te öğretmenlik görevindeyken tamamlayan Hasan Tahsin Feyizli, bu sırada Teknik Üniversitesi’nde elektrik mühendisi ünvanı ile lisans derecesini tamamlamıştır. Müfessir kimliğinin yanı sıra, patentini Viyana’dan aldığı, üç fazlı motorların yanmasını önleyen icadını da ilginç bir not olarak sizlerle paylaşmak isteriz.

71 yıllık hayat hikayesinin ardından, kıymetli alimin akademik hayatı 2005 yılında Hollanda’nın Rotterdam İslam Üniversitesi’nde yüksek lisansa kayıt olması ile başlamıştır. 2007 yılında Kıraat İlminde Verş ve Hafs Rivayetinin Karşılaştırılması isimli Arapça tezi ile yüksek lisans derecesini tamamladıktan sonra, 2012’de Kur’an’da Hukuk ve Ahlak İlişkisi başlıklı İngilizce teziyle doktor ünvanını kazanmıştır. Doçentliğini Türkiye’deki kıraat alanında yazılmış ilk eser olan Kıraat-i Aşere isimli tezi ile alan Feyizli, 2017 yılında tamamladığı Cahiliye Zihniyet ve Yaşamının Kur’an ile Değişimi teziyle profesör unvanını almıştır.

Ankara, Ulus’ta Mahmud Es’ad Coşan Kültür Merkezi’nde 4 yıl kadar haftada iki saat İslam’da helal-haram ve akaid dersleri vermiştir. Ayrıca, Tacettin Dergahı’nda altı yılda tamamladığı Kur’an-ı Kerim Tefsiri derslerinin yüklenmeye devam eden video kayıtlarına youtube üzerinden ulaşmak mümkündür. 4 milyon nüsha baskı sayısına ulaşan Tefsirli Kur’an-ı Kerim Meali ile Türkiye’nin en çok okunan mealinin müellifi olan Prof. Dr. Hasan Tahsin Feyizli, Türkiye’nin yaşayan ilim hazinelerindendir.

Gayret bizden, bereket Allah’tan.

Esra Yalçın